Geçtiğimiz günlerde AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu
Üyesi Mücahit Birinci, yaş çay fiyatları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Sayın Birinci’nin ezber bozan açıklamaları açıkçası
dikkatimizi çekti.
Birinci, çay üreticisinin ÇAYKUR ve özel sektör arasında
oluşan fiyat farkından rahatsız olduğunu dile getirdi.
AK Partili bir ağızdan pek de alışık olmadığımız bir
açıklama bu.
Genelde sorunların dile getirilmesinden daha çok yapılan
yatırımlar ve hedeflenen projeler aylarca, yıllarca konuşulur.
Tabii bu en doğal hakları. Ancak yapılamayanların da iktidar
yetkilileri tarafından da dile getirilmesi son derece önemli.
Bu görev sadece muhalefet yetkililerine yüklenmemelidir.
Bir iktidar yetkilisinin sorunları gündeme taşıması, ilgili
makamlara iletmesinin sorunların çözümünü çok daha fazla hızlandıracağını
düşünenlerdenim.
İşte bu yüzden Birinci’nin ÇAYKUR ile özel sektör arasındaki
yaş çay fiyatlarındaki uçurumu gündeme taşımasını önemsiyorum.
Ancak bu yeterli mi, elbette değil. Bunun takibi, denetimi
yapılmalıdır.
Üreticiyi sömürenlere, gereken fatura kesilmelidir.
Bu konuda ilgili kurumlara talimat da verilmelidir.
Her şeyden önemlisi de başta ÇAYKUR olmak üzere hem
üreticiyi hem de özel sektör temsilcilerini koruyacak olan, bakanlığa
gönderilen çay kanunu ivedilikle hayata geçirilmelidir.
***
Birinci’nin açıklamalarından yola çıkarak bir başka konuya
daha değinmek isterim.
Bazı AK Partili siyasetçiler, idareciler makam kaygısı
taşıdıkları için vatandaşların sorunlarını görmezden gelebiliyor.
‘Ben konuşursam zarar görürüm’ mantığıyla hareket ettikleri
için sorunlar, dağ gibi büyüyor.
Vatandaşlar ise bu sorunlar içerisinde debelenip duruyor.
Sorsanız herkes hizmet için sahaya inmiş…
İşini layıkıyla yapan AK Partili idarecilere ve siyasilere
sözümüz yok.
Sözümüz vatandaşın, üreticinin menfaatini düşünmekten çok
kendi menfaatini düşünenleredir, vatandaşın değil de makamım kölesi olanlaradır.
‘Ben zarar görürüm’ diye susmayı tercih ederseniz, bunun
vebali ağır olur, hesabını veremezsiniz.
Sizi o makamlara layık gören vatandaşlar da günü geldiğinde
sizi o makamlardan indirmesini de bilir.
Bir hatırlatmada daha bulunmak isterim, Peygamber Efendimiz
buyuruyor ki “Haksızlık karşısında susmak dilsiz şeytandır.’
Bu hadisi şerifin de kulağınıza küpe olmasını tavsiye
ederim.
Aslında biliyorsunuz ama işinize gelmiyor.
Kendi menfaatleriniz daha ağır basıyor.
Umarım Sayın Birinci’nin söyledikleri bir milat olur ve AK
Parti içerisinde vatandaşa, üreticiye, esnafa dokunan, sorunlarını gündeme
taşıyan siyasetçilerin sayısı hızla artar.