Ertelenen Malatya maçında hem genç gem de Trabzon kökenli evlatlarıyla sahaya çıkan Trabzonspor, 3 puanı 3 golle aldı. Zaman zaman etkili görünen Fırtına, gelecek haftalar öncesinde pek umut vermedi. Şampiyonluğa oynayan takım skor avantajını eline geçirdiği zaman farkı artırmalı, daha baskılı oynamalı. Aksi halde neler olabileceğini Gaziantep maçında gördük. Kimse bana ‘son dakikada gol attık hakem vermedi’ demesin. Gol nizamidir, değildir onu tartışmam. Demek istediğim; iş o boyuta gelmemeli. Fişi erken çekmeli Trabzonspor.

Bu hafta sonu Başakşehir ile final gibi bir maç var. İlk maçta rakibiyle 2-2 berabere kalan Karadeniz ekibi, hem ikili averajda rakibini üstünlük kurmak hem de şampiyonluk yolunda dev bir engeli aşmak isteyecektir. Bunu başarabilir mi bilemem ama maçın seyircisiz oynanması konuk ekibi bir adım öne geçirdi. Adamlar zaten taraftarsız oynuyor maçlarını. Trabzonspor’un işi bir tık zorlaştı diyebiliriz.

Avrupa’da ülkemizi başarıyla temsil eden Başakşehir, bence ligin en kaliteli 2-3 takımından biri. Müthiş organize oluyorlar. İki üç pasla gol atma özelliklerine sahipler.

Trabzonspor’un bekleri bu maçta çok dikkatli olmalı, aksi halde o kanatlardan rakip çok fazla pozisyona girebilir, goller bulabilir. Defans oyuncusunun önceliği gol atmak değil gol yedirmemek olmalı. Bunu unutmamak gerek.

Uzun yıllar sonra şampiyonluğa bu kadar çok yaklaşmışken çok dikkat edilmesi bazı konular var. Sabırlı futbol, basit oyun ve hücumu düşünmek gibi… Bunlar yapılırsa başarı kaçınılmaz olur.

Ha bu arada eğer 10 maçtır kaybetmeyen bir Trabzonspor varsa, bazı işler doğru yapılıyor demektir. Ee yiğidi öldür, hakkını yeme.