SON DAKİKA
SON DAKİKA


Derme Çatma Çadırlarda Turizm
23.07.2024

Çok şükür nihayet turizmimizi çesitlendirip "ÇADIR TURİZMİ"ni hayata geçirdik.

Dere kenarlarında, yaylanın çimeninde, mezerede, dağın başında kur çadırı ver turiste, (tabii ki Körfez ülkelerinden gelenlere) al parasını...

Çadırın kurulduğu yer kimin? İzin alınmış mı?

Gerekli hijyen kurallarına uyulmuş mu? Suyu, lavabosu, wc’si var mı?

Kimisi dinlenmek kimisi suya hasret biçimde dere ile içice olmak, şöyle çadırın içinde uzanmak için tercih ediyorlar, çadırda vakit geçirmeyi...

İyi güzel de herkesin her aklına geleni yapma serbestliği mi var bu ülkede? Evet bütün saflığı ile akan dere kenarlarında, buzul göllerinin hemen yanıbaşlarında çadırlar kuruluyor, yemekler yenip eğleniliyor...

İyi de geriye kalan çer çöp ne oluyor? Aslında belli bir plan dahilinde doğayla uyumlu günübirlik kamp alanında çadırlarda misafir ağarlanabilir. Kanun ve yönetmeliklerle yerel idareler izin vermeden önce bu tip kamp alanlarının yeri belirlenip her türlü yasal mevzuat çerçevesinde ve alt yapısı uygun hale getirilerek işletmeye açılabilir...

Yaylalar devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerler. Kimsenin malı değil. Ta Osmanlı'dan bu yana hayvancılıkla uğraşan ahaliye kullanım amaçları doğrultusunda tahsis edilen yerler...

Denizlerin de yaylalar gibi devletin tasarrufunda halka açık yerler olmasına rağmen, sahile inmek bile parayla olmuş. Sahile girişte para, Şezlong para, Masa para, Şemsiye para...

Tamam hizmet veriyorsun da kimin yerinde hizmet veriyorsun?

Devletin yani halkın yerinde...

Sahillerimizi halka parayla açarken aynı mantıkla yaylalarımızda da çadırla birlikte turistten para alınıyor. Mesela plaja giriş parası ve diğer şezlong v.s hizmet diye tabir edilen malzemeleri kullanım ücretine karşılık fiş filan kesiliyor mu? Yayladaki çadırda keyif yapan turistin bıraktığı çer çöpü kim temizliyor.

Onlardan alınan ücret kayıt altına alınıp vergilendiriliyor mu? Kısaca nere gidersen git ister sahile ister yaylaya kayıt dışılık her yerde karşınıza çıkıyor. Bir de son zamanlarda karavancılar türedi yol kenarlarına park eden.

Fakat orda farklı bir durum var. Trabzon'da karavanlarıyla birlikte gezen turistlerin konaklayacakları her türlü altyapıya sahip bir park alanı yok. Uygun buldukları yol kenarlarında parkeden karavancılar, hem trafiği aksatma hem de kendilerinin rahat etmeleri adına tehlike taşıyor.

Olmaz demeyin bir trafik kazası yaşandığında çok trajik sonuçlar ortaya çıkar. Madem turizmde iddialıyız, ihtiyacı karşılayan özel park yerleri yapılmalı. Verirsin hizmetini, alırsın ücretini...

Turizm diye çıkılan yolda derelerimiz, buzul göllerimiz, sahilimiz ve de yaylalarımız denetim ve kontrol altında değil.

Sorsanız "durizm yapay"lar... Sadece vatandaş mı yanlış yapıyor?

Yasaları doğru dürüst uygulamayan ilgililere ne demeli...

Bıraktık dağları yaylaları denetlemeyi sahildeki derme çatma plajlara girişte ücret almanın yasal dayanağı var mı merak eden yetkili, olmadığı müddetçe dağ başındaki "işletmeci" de kafasına göre takılır.

Bu arada Çaykara Yedigöllere dikkat!

Yüzyıllar öncesinden bugüne gelmiş krater/buzul göllerinde su bisikleti ile turistlere gezinti yaptırılıyormuş...

Oysaki o göllerin kendine has doğallıkları ve barındırdığı canlı türleri var.

Göle dışarıdan yapılan müdahaleler özgün yapısını bozar... İzin mizin hak getire...

Tamam,0 turist bu işlerden hoşlanır ama gidin bakalım turistin ülkesinde bu tip yerler nasıl korunuyor...

Denetim şart

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap