Ortak
akıl dendiğinde haftada bir aynı gündemle toplanıp aynı kararları almak, haftaya
yapılacak toplantıda da aynı sorunları konuşmak olduğunu kastetmiyorum.
Türkiye’de
sorunları üzerinde sürekli konuşulan ve bir türlü çözüm üretilmeyen iki önemli
ve popüler sektör var.
Bunlardan
biri futbol, diğeri turizm.
Bu
konular üzerine herkesin bir fikri vardır. Herkes konuşur. Yorum yapar. Akıl
verir. Yol gösterir. Gelin gürünki her iki sektörün de sorunları hiç bitmez.
Gelişigüzel
diyelim 20 yıl önceki gazeteleri şöyle bir tarasak bugüne benzer haberler
görürüz...
Turizmde
alt yapı ve eğitilmiş personel sorunu, tanıtımda başarılı olamama, tarihi mekânlara
sahip çıkamamak, hakemlerin yanlış kararları, teknik adam yetersizliği vb. gibi
konular yıllar boyunca işlenir durur.
Bugün
de gelişen dünya şartlarına göre ortaya çıkan çözüm bekleyen sorunlar da her
platformda dile gelmiyor mu?
Sonuç?
Sonuç
yok.
Bir
ilin turizmdeki patronu kimdir diye tartışılır zaman zaman.
Kamusal
anlamda tüm bakanlıkların olduğu gibi turizmden sorumlu bakanlık olan Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın da ildeki temsilcisi validir. İl müdürü de iş ve
işlemlerin yürütücüsü proje üreteni kültür ve turizme dair uygulamaların, koordinatörlüğünde
öncü rol oynayan kurum.
Yerel
yönetimler de olmazsa olmaz, turizmin birinci derecede kolaylaştırıcı, iyileştirici,
teşvik edici, özendirici, alt yapı sorunlarını çözücü, çevre ve tarih bilincini
geliştirici, koruma ve kollayıcı kurum olarak önemli görevleri üstlenmekte.
Ve
turizmle ilgili sivil toplum kuruluşları da sektörün önemli paydaşları...
Turizmde
patron arayışları hangi ihtiyaçtan doğar?
Koordine
eksikliğinden diyelim kısaca.
Peki,
bu koordineyi kim sağlar?
Tabi
ki ilin en büyük mülki amiri Vali... Ve yine tabi ki onaylanıp kabul görmüş bir
plan dâhilinde ki biz buna "Turizm Master Planı" diyoruz, ildeki
turizmin bugünü ve yarınına dair planlamaları yürüten İl Müdürlüğü.
Turizmin
Sivil toplum ayağı da devletin vazgeçilmez paydaşları olarak aynı koordinenin
bir parçası olarak katkı sunarlar.
Turizmde
ortak akıl ve sorumluluğu ön plana koyduğumuzda sorunları kısa zamana
aşabiliriz.
Başta
Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, tüm ilçe belediyeleri ve kaymakamlıkların
turizme dair gördükleri her olumsuzluğu düzeltmek adına çalışma yapması
kaçınılmazdır.
Şimdi
Trabzon'da yaşanan bir garabeti dile getirip, ortak aklın ne kadar önemli olduğunu
bir örnekle anlatalım.
Önceki
dönemlerde Trabzon Belediyesince, Moloz, Pazarkapı surlarının tam önüne
Reşadiye Kavşağında Kültür Varlıkları Koruma Kurulunun da izni ile, şehrin itirazına
rağmen viyadük yapıldı.
Bugün
bu viyadüğün yine aynı belediye tarafından yıkılması gündemde.
Bu
kadar kısa sürede ne oldu ki, hangi şartlar değişti ki, bunca harcama ile
yapılan ve işlevsiz olduğuna karar verilen bu yapı yıkılacak.
Surların
önünü kapatan ve yapım aşamasında kent dinamiklerince itiraz edilen buna rağmen
yapımına izin veren Koruma Kurulu bugün surlara birer yama gibi yapışmış
yıkılan evlerden kalma kalebodur, fayans, beton kalıntılarını temizlemek
isteyen Büyükşehir Belediyesine izin vermiyor.
Demek
ki aklımız ortaklığa çalışmadığı için hep patron arıyoruz...