Her
açıdan zor geçmeye aday bir karşılaşma, beklendiği gibi geçti. Hatayspor’un ilk
ve ikinci yarıdaki açık ve hızlı oyunu, Trabzonspor’un beklediği bir şey olmasa
gerek. Sert ve dirençli, fizik gücü yüksek Hatay ilk yarıda pas rekoru kırdı.
Trabzonspor ilk ve ikinci yarının çoğunda orta sahayı o kadar boşalttı ki,
değil Hatay, başka bir rakip olsa da benzer bir tablo ortaya çıkardı.
Avcı
orta sahayı sadece Siopis ile kapatması zor. Elindeki oyuncu çeşitliliğinde
Siopis dışında alternatifi yok gibi. Dorukhan yok, Berat da gitmiş. Beklenmeyen
bir şey Visca da sakatlanmış. İşte hiç hesapta olmayan bir gelişme. Bütün
kulvarlarda yarışacak bir takım için Visca büyük kayıp. Avcı ne yapacak
bilmiyorum ama ben olsam, Larssen’i oraya monte ederim. Önde oynatır, o açığı
kapatırım.
Trabzonspor
maçı nasıl çözdü? Aslında ikinci devredeki iyi oyunda Abdülkadir Ömür’ün etkisi
çok. Bakasetas geri, Ömür önde takım daha hareketli ve rakip daha geride kaldı.
Abdullah Avcı bunları görmesi lazım. Ömür’ün net vuruşu, maçı Trabzonspor
lehine çevirdi.
Trabzonspor
set oyununu da denedi. Bağlantıları kuracak oyuncu önce Bakasetas sonra Ömür,
ancak rakip her iki oyuncuyu iyi kontrol etti.
Riberio,
Hatay’ın beyni. İlk ve ikinci devrede Bakasetas’a oynadı. Onu sinirlendirecek
işlere girdi. Sarı kartı görse de ikinci yarı hocasını dinlemiş olacak ki daha
sakin oynadı ama Hatayspor’da oyunu yönlendiren isimdi.
Trabzonspor
eksiklerine rağmen iki haftada 6 puan aldı ki bu büyük başarıdır. Şampiyonluk
takımının alması gereken sonuçlardır.
Hakem
ve rakip oyunu zorlaştırsa da Trabzonspor önüne bakmalıdır.
Çok
çekişmeli, fizik güçlerinin rekabetine dönen keyifli maç izledik. Şimdi gözümüz
Salı günü Danimarka’daki takımda olacak. Trabzonspor’un bu temposu Danimarka’da
da devam eder mi göreceğiz.