Ligde şampiyonluğa giden takımın kupada finali görmesi hatta, kupayı kazanması beklenir. Bu seviyeye gelen bir takım için bu futbol, sonraki seviyelere yetmeyebilir. Trabzonspor, üç ay önce sahaya böyle yayılsa, oyuncuların bireysel performansları aşağı yukarı bu düzeylerde olsa, rakipleri de o zamankinin tersine iyi olsa, ne kupa ne de şampiyonluktan söz edilebilirdi.
İlk yarıya bakarsak, Trabzonspor, oyunu belli bir seviyede
ve tempoda tutarak oynamayı seçti. Takım kadrosundaki eksikler, bariz belli
oldu. Karşı kaleye gitmesine rağmen, üçüncü bölgede yokları oynadılar. Ne zaman
ki Hamsik ve Nwakaeme oyuna dahil oldu. Takım az öne oynarsa, tempo yaparsa
rakip de Trabzonspor ile oynuyoruz diye düşünür. Son 20 dakika hariç, Trabzon’a
gelen bir deplasman takımı için en kolay oyunlardan birini izledik. Hikmet
hoca, taktiği de rakibi hepsini iyi bilir.
87’de Cornelius ile gelen gol takıma ligde moral anlamında
katkı sağlar. Gerisi oyunculara ve teknik adama kalmış. Burada önemli olan
şampiyonluk.
Abdullah hoca eleştirine girmeyeceğim ama şunu söylememiz
lazım; Cornelius varsa içerde dışarda oynar. Hele içerde hep oynar. Golü yüksek
topla buldun. Az da olsa Kayseri’ye avantajlı gideceksen hiçbir şey üretmediğin
maçta bir orta bir gol sayesinde.
İki ayaklı maçlarda son maç daha önemli. Trabzonspor bugün
gol yemedi ama zorla 1 gol atabildi. Kayseri’deki maç daha zor geçer.