Büyük zaferler hep son dakikalarda gelir. Trabzonspor ilk ve
ikinci devrenin sonuna iki gol sıkıştırarak şampiyonluk yolunda engel
tanımadığını gösterdi. Trabzonspor oyuna iyi başlamadı. Yani sadece skora
bakarak konuşmuyorum; Trabzonspor 3 puanlık oynamadı ama 3 puanı almasını
bildi. Beşiktaş, 3 puan için tüm varyasyonları denese başarılı olamadı.
Özellikle Uğurcan’ın kritik bir iki kurtarışı vardı ki maçın sonucuna direkt
etki etti.
İlk devre berabere, maç da 1-1 bitecek diye düşündük. Ancak
herkesin bilmediği bir şeyi Abdullah Avcı biliyordu. Son andaki Beşiktaş
hücumlarının arka planı var. Siyah beyazlılar amaçsızca Trabzon kalesi
önündeydiler. Yusuf ve Abdülkadir gibi iki hızlı adamı unuttular. Bir de tek vuruş
ustası Cornelius.
İstanbul’da en yakın şampiyonluk adaylarından birini
devirebiliyorsan şampiyonluk için bu yolda devam etmen yeterli. Trabzonspor
mevcut futbol anlayışını devam ettirirse göze hoş gelen top oynamaz ama
şampiyon olur. Eksiklere rağmen İstanbul’da Beşiktaş’ı devirebiliyorsa, bordo
mavilileri içerde dışarda devirmek zor. Buradaki tek handikap, diğer rakiplerin
bordo mavili takım için ekstra önlem alacak olması.
Tarihi bir maçtı. Maçın kahramanı Abdullah Avcı oldu. Yaptığı
değişikliklerle maçın kaderini etkiledi. Trabzonspor tempolu oynamıyor. Önde
basmıyor ama sabırla gol atacak dakikayı bekliyor. Ve sonunda atıyor.
Beşiktaş, iyi başladığı ve maçın genelinde iyi olduğu oyunu
puansız tamamladı. Şampiyonluk yolunda en yakın rakibinin çok uzağında.
Trabzonspor için en büyük tehlike ligin üçte biri tamamlanmışken zirvede
rakipsiz kalması. Yani erkenden öne geçen yarış atı gibi. Umarız bir rehavet
olmaz. Rekabetin olmadığı yerde rehavet olur ki, bu en tehlikelisi.