Perşembe günü zorlu Avrupa maçlarına çıkan iki takım hiç de
yorulmadan oynadı. Top bir o kalede bir bu kaledeydi. Hele ikinci yarı ve
ikinci yarının son 15 dakikası heyecan fırtınasıydı. Trabzonspor ve Sivasspor
kontrollü oyunu hiç düşünmedi.
Maça hızlı başlayan ve ilk pozisyonu bulan Sivasspor oldu.
Uğurcan eski formuna yaklaştı. İlk dakikadaki net çıkardığı pozisyondan sonra
penaltıyı da iki kez kurtardı.
İlk devrenin büyük bir bölümü bordo mavililerin kontrolünde
geçti. Bunda Gervinho ve Nwkaeme’nin rolü büyüktü.
Trabzonspor kendi kalesinden ne kadar uzakta olursa
kazanmaya yakın olacak.
Abdullah hoca ikinci devreye Gervinho’yu dışarı aldı.
Yorulduğunu düşündü. Aslında formda, giden oyuncuyu gidebildiği yere kadar
müsaade etmek lazım. Roma maçında sahada yürüyen bu oyuncuyu dışarı almayan
Avcı, tüm hücum planlarının ana aktörü konumundayken dışarı aldı. Ben bu
değişikliği anlamadım.
Sivas golü bulduktan sonra bu kez kontrolü ele aldı.
Neredeyse golü buldukları dakikadan maç sonuna kadar Trabzonspor kalesine hücum
düşündüler. Enerjik bir takım Sivas. Trabzonspor’un 3 puanı bu açıdan çok
değerli.
Çok tempolu bir maç izledik. Bu ligin şu ana kadar ki en iyi
maçlarından biri oldu. İki hoca da oyunu güzelleştirdi.
Trabzonspor’un en önemli eksiği takım savunmasını hücumdan
sonra düşünmeleri. Yani bu takımın bir ileri bir de geri bölgesi var gibi
oynuyorlar. Siopis takım savunmasına olumlu anlamda katkı sağlayacak gibi
gözüktü.
Bruno Peres her zamanki gibi Trabzonspor’un yıldızı oldu.
70-80 metrede git gel yapmak kolay işi değil.
Trabzonspor tempolu oynadığında kendini buluyor. Takım savunması ve bek sorunları kısmen de olsa var ve devam ediyor.