Fenerbahçe, özellikle ilk yarıda Trabzon deplasmanında daha çok topa sahip olan, oyunun kontrolünü de elinde bulunduran bir performans ortaya koydu. Fakat orta sahasındaki üstünlüğünü forvet hattına taşıyamadı. Kanatlardan yaptığı ataklarda isabetli ortalar olmayınca net pozisyonlar üretemedi ve haliyle gol de bulamadı.

Muriqi, Gustavo ve Ozan Tufan ortaya iyi performanslar koydu. Özellikle Gustavo defansta Trabzonspor’un tüm akınlarını sezgileriyle durduran önemli oyuncu oldu. Daha önce stoperde oynamanın verdiği özgüvenle hem alan hem adam markajında başarılı olup birçok Trabzonspor akının etkisiz hale getirdi.

Trabzonspor ilk yarıda futbol olarak istenilen düzeyde oynamasa bile çok daha yetenekli ve yaratıcı oyuncularının ortaya koyduğu performansla galip gelmesini bildi. Orta sahada taktik, oyun ve mevki disiplini mükemmel olan Abdulkadir Parmak, Fenerbahçe’nin etkili ataklarını doğru hamleler yaparak engelledi. Trabzonspor’da Kamil Ahmet ve sonradan oyuna giren Guilherme ilk defa bu kadar takımlarına dinamizm katarak Trabzonspor’un galibiyetinde önemli rol oynadılar. Trabzonspor’da sorun Ndiaye çok formsuz. Ne ofansa katkı sağlıyor ne defansa katkı sağlıyor. Ekuban ise mevki disiplinine sadık kalmayıp sürekli Sörloth’un ihtiyacı olan boş alanları kapatarak Trabzonspor’un yaptığı hızlı hücumları ve kontratakları engellemiş olsa da 2. golde yapmış olduğu asistle ise takımına katkı sağladı.

Sonuç olarak kimse Trabzonspor’dan rakibine baskı ve pres yapan, sürekli ısıran oyun beklemesin. Top rakibe geçince bordo-mavili oyuncuların ikili mücadeleleri kazanma oranı çok düşük. Maalesef birçok müsabakada bu yüzden oyunun temposu da düşmekte. Fenerbahçe orta sahası rakibe çok daha baskı yapan ve topu iyi kullanan oyuncular kurulu olduğu için üstünlüğü eline aldı. Fakat forvet hattı istenen düzeyde olmadığı için orta saha ne kadar iyi olursa olsun birçok maçta mağlup oldu.

Ersun Yanal, son maçı olmasına rağmen kendini ve takımını tam kapasiteyle, zihinsel, fiziksel ve taktiksel olarak iyi hazırlamış.