1Psikolojik olarak Trabzonspor, kendi evinde oynadığı maçlarda taraftar desteği ile şahlanıyordu. Rakip takımlar Trabzon’a geldikleri zaman maça 1-0 geride başlarlar. Taraftar, rakip takımı öyle baskı altına alır ki takımın adı ne olursa olsun gerçek performansını otaya koyamaz. Seyircisiz oynamak Trabzonspor’u zorladı.
Başakşehir’e bakacak olursak hayatları boyunca taraftarları olmadan oynadılar. Onlar için iç ve dış sahada oynamak çok fark etmiyor. Zaten taraftarı yok. Böyle olunca da Trabzon’da sanki kendi sahasında oynarmış gibi oldular. Başakşehir’e seyircisiz maç büyük avantaj sağladı. Ayrıca Başakşehir’den kimse şampiyonluk beklemediği için üzerlerinde artı bir baskı oluşmuyor.
Taktiksel olarak iki takım iyi hazırlanmış. Maç temposu düşüktü ama iki takımında oyun disiplini ve sisteme bağlılıkları çok iyiydi. Trabzonspor’un dominant yönü forvet hattıydı. Rakip takım stoperleri form grafiği yüksek olan Shörloth’a iyi bir markaj uygulandı. Ekuban gereksiz yere Shörloth’un ihtiyacı olan boş alanlara hamle yaparak avantaj alanlarını kapattı. Nwakaeme’nin de sürekli içeride oynaması ile birlikte Trabzonspor bir taktik değişikliğine gitmek zorunda kaldı. Shörloth’un istediği ortalar artık kendisi ile buluşmuyor. Trabzonspor’un kanat organizasyonları eskisi gibi çalışmıyor. Abdulkadir Ömür, Abdulkadir Parmak ve Sosa’nın performansları gayet başarılıydı. Yenilen golde ise iki stoperin net markaj hatası vardı. Adam yerine alan markajı yaparsanız Demba Ba da iki adım geri çıkar Messi tarzıyla golünü atar. Hakem Halis Özkahya, Trabzonspor’un nizami golünü vermemişti. Fırat Aydınus’ta penaltıyı vermeyerek, 2 puanın gitmesine sebep oldu. Trabzon belli ki hakemleri yenemedi.