SON DAKİKA
SON DAKİKA


Komplolar ışığında aşı
8.12.2020

 
Merhabalar. Son günlerde en popüler ve insanlığın dört gözle beklediği mevzu koronavirüse çare olacak aşı. Tüm kanaat önderlerince hemfikir olunan konu virüsün laboratuvarda üretildiği, hemfikir olunmayan konu ise aşının faydalı olup olmadığı. Bir kısım teorisyen öyle şeyler ifade ediyor ki insanın ağzı açık kalıyor. Bu bir kısım teorisyen şunu iddia ediyor: Aşı yapılan insanlar bir şekilde kayıt altına alınacak, bilgileri depolanacak ve genetikleriyle oynanacak. Hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘dijital faşizm’ ifadesini koronavirüs aşısı ile ilişkilendirerek aşı yapılanların bilgilerinin dijital ortamda depolanmasını ‘dijital faşizm’ olarak nitelendiriyorlar. Tabi en başta da ifade ettiğim gibi bunlar birer iddia. Bildiğim tek şey var; yolu bilimden geçmemiş, tıbbın paydaşı olmamış hiç kimsenin beylik cümlelerle ‘aşı olun ya da olmayın’ diyerek vatandaşı yönlendirmeleri ne hakları ne hadleridir.

Ortaya atılan teoriler ve yaşananlar İngiliz filozof ve toplum kuramcısı Jeremy Bentham'ın 1785 yılında tasarlamış olduğu hapishane inşa modeli Panoptikon’u hatırlattı. Projede mahkumların hücrelerinin hepsini gören tam orta noktada bir gözlem odası vardır. Mahkumlar, gözlem odasını bariz görür fakat içini göremezler, bu nedenle sürekli izlendiklerini düşünerek belki de içinde kimse olmayan gözlem odası üzerinden kontrolün sağlanması hedeflenmiştir. Panoptikon bu mimari yapısıyla hayat bulmadı. Fakat kredi kartlarından, güvenlik kameralarından, sosyal medya kullanımlarından zaten Panoptikon mantığı hayatımızda var. Yani demem o ki birilerinin bizim genetiğimizle oynaması için ya da bilgilerimizi depolaması için aşıya ihtiyacı yok. Genetiğiyle oynanmış domatesi, mısırı, salatalığı, ayvayı yiyor musun? Yiyorsun. Sosyal medyada boy gösteriyor musun? Gösteriyorsun. Aşı için binlerce komplo teorisi üretenler; iddia ettiğiniz her şey gerçekleşmiş durumda zaten.

George Orwell 1984 adlı romanında ütopik bir dünyadan bahseder. Aşı için komplo teorisi üretenlerin tasvir ettiği düzen kısmen bu romanda kaleme alınmıştır. Romanda her şeyi gözetleyen ve tüm düzeni kontrolü altına alan Ağabey vardır. Ve romanda Ağabey’in partisinin mottosu:

‘SAVAŞ BARIŞTIR

ÖZGÜRLÜK TUTSAKLIKTIR

BİLGİSİZLİK KUVVETTİR’

olarak sunulur. Buradaki ironinin herkes tarafından anlaşılması temennisiyle aşı üzerinden bilgiden yoksun iddia edilen teorilerin bilime karşı kuvvet olarak doğmadığı güzel günler diliyorum.

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap