Yaşınızı sordukları
zaman bir yaş eksik söyleyin. Çünkü hayatlarımızdan “bir yıl eksik.” Hayat
durdu, öylesine yaşadığımız koskoca bir yıl geçti. Şaka bir yana, pandemi
sıkıntısından dolayı tedbirler başlayalı tam bir yıl oldu. Geçen yıldan bu yana
geldiğimiz nokta itibarıyla hiçbir şey değişmedi aynı yerde duruyoruz! Üstelik
bir yıl öncesine göre bulaşıcılık ve hasta sayısı daha fazla…
Bir yıl içinde bunca insan korona hastası
oldu, bu hastalıktan ve hastalığın vücutta yol açtığı tahribatlardan dolayı, O
kadar insan öldü. Birçok kişi yakınlarını, sevdiklerini, dostlarını,
arkadaşlarını, tanıdıklarını kaybetti. Bu ölenler kedi ölüsü değildi, İnsandı
insan! Eskiden böyle salgın hastalıklar yaşandığında kıran geldi derlermiş.
Gerçekten kıran geldi, Dünyada, Türkiye’de bir insan kıyımı yaşandı. Hasta
olanlara acil şifalar, tüm ölenlere Allah’tan rahmet dilerim.
Hafta sonları sokağa çıkma yasağı
kısıtlamalar vardı. Dört aydır izliyoruz, birçok kişi sudan bahanelerle izin
almışlar, normal gün gibi hafta sonları arabalarıyla dolaşıp geziyordu. Bu
şahsı muhteremler, ne amaçla bu yasaklar geldiğini idrak edememiş olacaklar ki;
üstelik bunu bir imtiyaz gibi görerek dolaşıp geziyorlar, devlet görevi
yapıyormuş gibi çevrelerine hava atıyorlardı. Okullardan hiç bahsetmeyeceğim,
özellikle lise ve üniversite öğrencilerinin hepsi bir yıldır dışarılarda,
çoğunlukla da maskesiz-kuralsız dolaşıyorlar.
Zaten Trabzon bu kafayla giderse biraz zor
normalleşeceğiz. Hafta içi olunca işi olan olmayan herkes, bayram gelmiş gibi
kendilerini dışarıya atıyor. Eskiden normal zamanlarda gezmeyen insanlar, şimdi
sokaklarda geziyor, mağazalar tıklım tıklım. Hava biraz güzel olunca, insanlar
hemen deniz kıyılarına, sahillere akın ediyor. Bahar bayramı varmış gibi,
kızılderili ateşleri yanıyor, kalabalık insan grupları bir arada oturuyor,
kutlamalar, konfetiler… Bu görüntüleri yaz boyunca izledik, üstelik kış
boyuncada izledik. Aynı durum yaylalarda yaşandı.
Maçlarda seyirci yasak ama birçok insan
statlara girip maç izliyordu, resimlerde paylaşımlarda bunları görüyorduk.
Restoranlar, kafeler kapalı ama özel toplantılar, yemekler yapılıyor, üstelik
bu görüntüler paylaşılıyordu. Ve bunun gibi birçok örnek yaşandı, görüyoruz.
Ama diğer taraftan; yasaklardan dolayı iş yerlerini açamayan, sıkıntı yaşayan
birçok insan var. Bu mekanlarda çalışan ama kapalı olduğu için, şu anda
çalışıp, evine ekmek götüremeyen insanlar var, yazık oluyor. Birçok insan zor
durumda, birçok sektör durma noktasında ama pandemi bitsin diye herkes sabrediyor.
Şimdi güya pazar günü kısıtlaması var,
herkes dışarılarda. Sokağa çıkma kısıtlamasını, sokaktan çıkma-eve girme diye
algıladılar! Eskiden insanlar pazar günlerini genelde evlerinde dinlenerek
geçirirdi. Gören de pandemiden önce pazar günleri herkes geziyordu zanneder.
Sanırım yasak olunca, insanlarda psikolojik olarak dışarı çıkma isteği doğuyor.
Lütfen çok önemli bir işiniz olmadığı sürece, bu dönemde boş yere sokaklarda
gezmeyin.
Bu salgın herkesi maddi manevi etkiledi,
insanların psikolojisi bozuldu. İnsanlar çok sıkıldılar haklılar ama
sabretmeden, alınan önlemlere uymadan bu salgın geçecek gibi değil. Geçen hafta
yayınlanan pandemi haritasını, sanırım seçim haritası zannedenler oldu. Bazı
illerde yasaklar kalktı. Nedense insanlar bu yasağı tüm Türkiye’de kalkmış gibi
rahatladı. Halbuki seyahat kısıtlaması gelmediği sürece bazı yerlerde
yasakların kalkmasının bir anlamı yok. Çünkü kırmızı bölgeden sarı bölgeye veya
diğerlerine gidenler hastalığı oralara götürecekler.
Bu pandemi sürecinde yaşananlar
insanoğluna ders olmuştur diye düşündük ama maalesef hiç kimse yaşananlardan
ders almıyor. Kurallara, tedbirlere uymayan insanlar, “Kurallara uyan insanlara
haksızlık ediyorlar, kul hakkına giriyorlar.’’ Peki pandemi bitsin diye
sabredip kurallara, tedbirlere uyan insanların ve 65 yaş üstünün suçu ne?
Bir yıl önce pandemi başladığında alınan
ilk tedbirler fayda etmeyince, tam kapanma faydalı olmuştu. Öyle görünüyor ki;
ne yaparsak yapalım, yarım yamalak tedbirler aldığımız sürece bu hastalık
azalmayacak, bitmeyecek. Tedbirleri zamana yayıp bu kadar uzun tutmaktansa, yaz
gelmeden iki-üç hafta tüm Türkiye’de tam kapanma olması ve net sonuç alınması
gerekiyor. Lütfen maske-mesafe-hijyen yaşamınızın bir parçası olsun. Kendinize
acımıyorsanız, sevdiklerinize, çevrenize, gelecek nesillere acıyın. Herkese
sağlıklı günler dilerim.