Her yıl olduğu gibi, birçok kurumdan, siyasilerden, STK'lardan, kutlama mesajları yayınlandı. Bazıları küçük ve dar çaplı da olsa, kendi belirledikleri alanlarda, belli bir kesime hitap ederek değişik etkinlikler yaptılar. Basına Fotoğraflar verildi, selfiler çekildi. Kadınlar bir günlüğüne de olsa baştacı edildi. Etkinlik düzenleyenlerin ve katılanların mutlu oldukları bir gün daha sona erdi. 

Peki sonar?

Sonrası hiç değişmiyor! İçinde yaşadığımız toplumdan, çevremizdeki yaşamlardan, görsel ve yazılı basındaki gözlemlerimizden, gördüklerimizi dilimiz döndüğünce sizlere aktaralım. Aslında kadının cismi var ismi yok, yani kadının adı yok...! Halbuki uğruna savaşlar verilen kadınlar, dünyayı şekillendiren kadınlar, hayatı biçimlendiren kadınlar, baştacı yapılan kadınlar! Ama madalyonun diğer yüzünü çevirdiğinizde durum farklı. Erkek egemen bir toplumda, değersizleştirilmeye çalışıldığı için; kadınlar hep kendini ispat etme, toplumda bir yer edinme ve bu arada yaşamın her alanında katkı sağlama çabası içindeler.

Erkeklerlerin kendi yönetim düzenlerini kurup koruyabilmeleri adına; ne yazık ki toplum düzeni içindeki yaşantıları, giyim-kuşamları üzerinden siyaset yapılıp, belli kesimlerce oy malzemesi olarak kullanılan kadınlar... Ailesinin tüm yükünü sırtında hissedip çeken, erkeklerin yaşadığı tüm sıkıntılarına üzülen katlanan, tüm sorunlara çözüm bulmaya çalışan kadınlar... Maalesef ve ne yazık ki her yerde her türlü  kötülüğün yapılmaya çalışıldığı, baskılara, cinayete, şiddete, küfürlere, tacize, iftiraya, aşağılanmaya...vb maruz kalan, üzülen, kırılan kadınlar... Savaşların ağlayanı yine kadınlar!

Kadınlarımızın toplumda hak ettiği yeri alıp, hak ettiği değeri görmeleri için gereken düzeni sağlayabilme gücü kendilerinde mevcut... Aslında bir toplumun gelişmesi, değişmesi ve aile yapısının oluşması, şekillenmesi tamamen kadına bağlıdır. Kadın kendini ne kadar eğitirse, geliştirirse; yetiştirdiği çocuklar ve o çocukların oluşturduğu toplumlar o kadar sağlıklı ve bilinçli olur. Çocuklarınızı nasıl yetiştirirseniz toplumda o şekilde biçimlenir. Bu nedenle toplumu oluşturan, temel birim olan aile içinde, çocuklara verilen eğitim çok önemlidir... Çocuklar aileden aldıkları öğretileri, alışkanlıkları, konuşma ve davranış biçimlerini yaşamları boyunca, çevresinde ve kurdukları ailesinde devam ettirdikleri için çocukları yetiştirirken; kız-erkek çocuğu ayrımı yapmadan, her iki tarafı da belli alanlar da dengede tutarak, şımartmadan, önce insani değerlerin önemini öğreterek yetiştirmeliler.

Ayrıca toplum içinde kadın dayanışmasının sağlanması çok önemli. Biraz da öz eleştiri yapalım. Kadınların çoğu zaman birlik olamama, olsalar bile azınlıkta kalmalarının sebebi; kendi kişisel çıkarları söz konusu olduğunda, kendilerinden başka hiçbir kadını ön plana çıkarmayalım çabası içinde, hemcinslerini engelleyen veya hemcinsleri tarafından engellenen konumda olmalarıdır. Toplum önünde belli makamlardaki kadınlar; kimi feminizmi överken, kimi de feminizmi yeren açıklamalar yaparken toplumsal değerleri kendilerine malzeme yaparak o makamları nasıl elde ettiklerini düşünmezler! 

Toplumumuzda kadınlara; kadın-erkek ayrımcılığından önce, insani olgularla bakılmalıdır. Kadın her şeyden önce insandır. Kadınlar toplumun mimarları ve en önemli yapı taşıdır. Kadın annedir. Kadın kız kardeştir. Kadın eştir. Kadın evlattır. Geçmişte İzi, bugünde emeği, gelecekte katkısı asla inkar edilemeyecek toplumun olmazsa olmazı kadınlarımız için; “Bir Gün Değil Her Gün Kadınlar Günüdür.” Çünkü her kadın emekçidir. Her kadın kendi hikayesinin kahramanıdır. Geleceğimizi şekillendiren, her şeyin en güzeline layık olan tüm kadınların bir gün değil her gün değer görmeleri ümidiyle.