Tüm dünyayla birlikte ülkemiz oldukça sıkıntılı bir süreçten
geçiyor. Küresel problemler, ülkeler arası krizler, hastalıklar, ekomik sıkıntılar...Tabiki şu
anda herşeyden önemli olan öncelikli konu hergün artan ekonomik sıkıntılar.
Her ne kadar, ülkemizde hergün yeni bir suni gündem
oluşsada, Vatandaş düşmüş kendi derdine...Şu anda gerçekten insanların tek
derdi iş, aş, ekmek parası, geçim derdi... İnsanlar hastalıklarını bir kenara
bıraktılar, evlerindeki geçim sıkıntısı ile uğraşıyorlar.
Kiralar çok yükseldi. Elektrik-doğalgaz faturaları çok
yüksek geliyor. Marketlerde, pazarda fiyatlar el yakıyor. Herşey çok zamlandı
ve zamlanmaya devam ediyor. Tasarrufu etmek bir tarafa, Vatandaşın sofrasındaki
yemek ancak yetiyor.
Eskiden marketler; normalde atacakları, beklemiş, buruşmuş,
çürümeye yüz tutmuş sebzeleri meyveleri kenara ayırırdı, İhtiyacı olan insanlar
gelip oradan alırdı. Şimdi marketler yaptıkları zamlar yetmiyormuş gibi ;
kenara ayırdıkları, ihtiyacı olan insanların gelip aldığı bu sebze-meyveleri
bile parayla satıyorlar. Yazık gerçekten insanlar bu olanları artık şaşkınlıkla
izliyor.
Toplumun içinde bulunduğu durumu, bu saatten sonra bilimsel
bakmanın bir anlamı yok. Herkes karınca kararınca, kıt kanaat geçinmeye
çalışıyor. Kısacası, Para Yok;
“Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan
oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur
bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir
şeyler ikram etmek için biraz ayrılır.
Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m.
kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle
kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar...
Kimyacı ; “Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini
düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış” der.
Fizikçi ; “Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla
odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş” der.
Jeolog ; “Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan
herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak
yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış” der.
Matematikçi ; “Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş,
böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış” der.
Antropolog ; “Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın
daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş” der.
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda
olmasının nedenini sorarlar.
Adam cevap verir ; ” Boru yetmedi, para yok alamadım.”