Turizm; Sanayinin az olduğu Karadeniz Bölgesi ve Trabzon
şehrinin kalkınması için kayda değer öneme sahiptir. Ekonomik sıkıntıların
yaşandığı bu dönemde, tabii ki piyasanın canlanması ve nakit para akışının
hızlanması için turizm büyük önem arz ediyor.
Turizmi
çeşitliliktir, çeşitlilik varsa gerçek turizmdir ve çok daha önemlidir. Sadece
belli bir kesim, belirli dönemlerde geldiğinde, “mevsimlik turizm” oluyor.
Ayrıca sadece belli bir kesim geldiğinde, bu insanlar bir süre sonra başka
yerlere yönelebiliyorlar.
Misal; 90’lı
yıllarda Ruslarla yaşanan turizm hareketliliği gibi... Rusların gelişiyle büyük
bir ticaret kapısı açılmışken, izlenen yanlış turizm politikaları ve esnafın
açgözlülüğü yüzünden, bir süre sonra Rus turistler kaçtılar, Ege-Akdeniz
bölgelerine yöneldiler. Tabii bu arada ticarette parayı vuranlar vurdu.
Şimdi Trabzon’da
turizm denilince ilk akla gelen, tabii ki çoğunlukta değişik Arap ülkelerinden
gelen turistler oluyor. Bu turist kitlesine yönelik yapılmış çok yatırımlar olduğunu,
yapılmaya devam edildiğini ve edeceğini görüyoruz. Bir de yurtiçi turlarla veya
günübirlik gelen yerli turistler var.
Son günlerde
Araplarla ilgili, Arap turistlerin şehirde istenmediği yönünde yanlış bir algı
oluşturulmaya çalışılıyor, açıklamalar yapılıyor. Trabzon halkının bazı
konulardaki tepkisine kızılıyor. Halkın bu turist kitlesinin bazı
davranışlarıyla ilgili rahatsız olduğu konular olabilir. Bu konular, o turist
kitlesinin istenmediği ya da toplumda büyük bir kitlesel tepki olduğu anlamına
gelmez...
Bizler nasıl
Avrupa ülkelerine veya başka ülkelere gittiğimizde o ülkenin toplumsal
kurallarına göre davranmak zorunda kalıyorsak, sadece Araplar değil; gelen tüm
turistler, bu ülkenin, bu şehrin toplumsal kurallarına göre hareket etmek ve
dikkat etmek zorundalar. Örneğin; bizler de Arabistan’a gittiğimiz zaman,
kaldığımız süre boyunca onların toplumsal kurallarına, gelenek ve göreneklerine
göre hareket ettik.
Arap Turistlerin
gelmesi; Trabzon ekonomisi için, özellikle turizim sektöründe yer alan;
oteller, pansiyonlar, konaklama tesisleri, restaurantlar, lokantalar,
yeme-içme, market, alışveriş sektörü, esnaf...vb. geniş bir kitle için önemli
bir ekonomik katkıdır. Buralarda çalışan binlerce insan var. Ama önemli olan bu
sektördeki işletme sahiplerinin, yüksek fiyat artışları yaparak, bu turistleri
kaçırmamaları...
Turizm
sektöründekiler veya esnaf; gelen Arap turistlerin alım gücü yüksek olduğu için
fiyatları yükseltiyor ama bu sefer mağdur olan ve yüksek fiyat artışlarından en
çok etkilenen yerli turist ve vatandaşlarımız oluyor. Normal vatandaşların
zaten gelen turistlerle bir ilgisi, alakası veya bir derdi de yok. Vatandaşın
tepkisi yapılan yüksek zamlara... Şehrin kalkınması için turist gelsin ama
onların alım gücü var diye de normal vatandaş ezilmesin. Yani bir kesim para
kazanırken, diğer kesim ezilmesin.
Zengin turist
geliyor diye, her sektörde fiyatlar 3-4 katına çıkmış durumda. Bu davranış
ticari ahlaka sığar mı? Hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. Olan biteni, yaşananları
birebir yaşayıp görebiliyoruz. Zaten ekonomik sıkıntı ve problemlerle uğraşan
Trabzon insanı, bu fiyat artışlarından dolayı, dışarıda yiyip içemez, alışveriş
yapamaz hale geldi.
Gerçekten
Trabzon’da vatandaş; en basit örnekle, önceden herhangi bir lokantada 100 TL’ye
yediği yemeği, 300 TL’den aşağıya yiyemez hale geldi. Üstelik çoğu yerlerde;
lüks restoranlarda, normal restoranlarda, lokantalarda... vb. fiyat menüsü bile
yok. Fiyat menüsü istiyorsunuz yok diyorlar, fiyat soruyorsunuz hakaret etmişsiniz
gibi kızıyorlar. Normalde İnsanlar, yemeğe gittiğinde ne yiyeceğini, fiyatının
ne kadar olduğunu görüp seçebilmelidir ki; Sonra sürpriz hesaplarla vatandaşın
yediği yemek zehir olmasın.
Tüm ülkelerde,
Avrupa’da, Gürcistan’da, Kudüs’te, Arabistan’da, ülkemizde turizm bölgelerinde,
gittiğimiz heryerde; lüks veya herhangi bir en basit restorana bile gitseniz
fiyat menüsü vardır, getirirler ve siz oradan ne yemek istediğinizi seçersiniz.
En azından ne fiyata yediğinizi, ne kadar ödeyeceğinizi bilirsiniz ve hesap
sürpriz olmaz. Ama bu uygulama, Trabzon’da çok nadir, kafe tarzı yerlerde var.
Buradan
çağrımızdır; Trabzon Valiliğimiz, Ticaret ve Sanayi Odamız, Esnaf Odamız,
Turizm İl Müdürlüğümüz, belediyelerimiz, ilgili birimlerin, acil ortak bir
çalışma yapması ve tüm sektörlere fiyat denetimi getirmesi gerekiyor. Belirli
kriterlere göre; aynı sınıflandırmaya sahip yerlerde, özellikle yiyeceklerin
fiyatı her yerde sabit olmalıdır. Sadece balık fiyatı o günkü duruma ve hava
şartlarına göre değişebildiği için, fiyat menüsüne günlük balık fiyatları
yazılmalıdır.
Şu anda
Trabzon’da en önemli ve vatandaşın acil çözüm istediği sorunlardan biri de
budur. Fiyatlandırmalarla ilgili düzenlemelerin acil yapılması, tüm turizm
sektöründekilerin ve esnafın acil kendine gelmesi lazım. Sonra Yüksek fiyatlar
yüzünden kaçırdıkları turistlerin sorumluluğunu normal masum vatandaşta
aramasınlar. “Dere gider kumu kalır.” Yine, yerli turistle, Trabzon halkıyla,
vatandaşla baş başa kalacaksınız. Hepimize şeklen değil, kalben hissedeceğimiz iyi hafta sonları.