1877/1878
“93 Harbi”,
1911
Trablusgarp,
1912/1913
Balkan Harbi,
1914-1918
Birinci Dünya Harbi,
30 Ekim
1918 Mondros Mütarekesi,
13 Kasım
1918 İtilaf Donanmasının (61 gemi ile, Yunanlılar katılınca 73 gemi ile) İstanbul’u
İşgali,
Aynı gün “geldikleri gibi giderler” Sözü,
15 Mayıs
1919 İzmir’i Yunanlıların İşgali,
15 Mart
1920 İstanbul’da Bütün Devlet Kurumlarının İşgali.
…..
Bütün
bunlar yaşandı,
Devlet
artık esirdi.
Hem de
haçlı ordusuna!
Fakat
kabul edilemezdi.
Ve
edilmedi.
…..
Bunlara karşılık;
Yurdun
birçok yerinde Kuva-yı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri Kurulmuştu,
19 Mayıs
1919 - 19 Vatan Evladının Samsun’a Çıkması,
22 Haziran
1919 Amasya Genelgesi - Milletin Birliği Kararları,
23 Temmuz
1919 Erzurum Kongresi - Bağımsız Milli Sınırlar Kararı,
4 Eylül
1919 Sivas Kongresi - “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” Kuruldu, Türk
Milleti Bütün İdi,
Gereği
yapılacaktı.
Türk
bayrağı bayrak olalı hiçbir gün yere düşmemişti.
Ve
Gereği
yapıldı…
27
Aralık 1919 Ankara’ya Geliş,
23
Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dualarla Açılışı…
Bu
Meclis tarihe Gazi Meclis adıyla geçti. Çünkü dünya tarihinde milletin,
milletin meclisinin ve milletin ordusunun birlikte “Bağımsızlık ve İstiklal
Savaşı” yürüten ve zafere ulaşan tek meclis işte bu meclistir. Başka örneği de
yoktur.
Türk
Milleti’nin önünde Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk vardı.
Şunları
söylüyordu Türk’ün lideri:
“Temel
ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu
ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleşebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde
olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında
uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez... Türk’ün
haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir
yaşamaktansa yok olsun daha iyidir.
O hâlde ya istiklal ya ölüm!” (1919).
…..
Değerli okurlarım, bugün geçici bir hastalık salgını
korkusuyla kendimizi esir hissediyoruz. Ya yurdun her yeri bir yabancının,
İstanbul İngiliz’in, Trabzon Yunan’ın…elinde olsaydı bu topraklarda kaç kişi
canlı kalırdı, kalanların adı ne olurdu, dinleri ne olurdu?
Bunları evlatlarımıza çok iyi öğretmek zorundayız,
mesleklerinden bile daha öncelikle.
Allah iyi niyetle fedakârca arayana ve hak edene
verir, tek başına duanın ne anlamı olabilir ki?
23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu
Olsun.
İki kulu olayı birden yaşıyoruz. Hepimize Ramazan-ı
Şerif Hayırlı Olsun.
Ne Mutlu Türküm Diyene.