SON DAKİKA
SON DAKİKA


Bu oyun üreticiyi değil, stokçuyu ilgilendiriyor
3.07.2020

 
Önceki gün, başka hesaplar için oyun aracı haline getirinler ile bunlara uyanlar için “Ava giderler iken avlandılar” diyerek “anlayana sivrisinek saz” hesabıyla üç beş kelâm eyledik diye doğrular adına “Allah senden razı olsun” diyenler de oldu. Ama, isim ve adreslerini açık açık yazmamamıza rağmen, ifşa olmaları yüzünden (en azından fındık sektöründe) yanlışları için yeri göğü inletenlerde!

Aslında anlatmak istediğimiz basit idi!

Tabii kafasını deve kuşu misali kuma sokmayanlar ve de “öküzün altında buzağı aramaktan” vazgeçenler için! Onlarda zaten anladılar

Ama suçu sürekli başkasında arama hastalığına yakalandıkları için, iki de bir “baron-maron”, ya da “tekelci-mekelci” diyerek, küçük çocuklar misali “fındık oyunu-moyunu” oynayan zevat hariç!

Oysa son günlerde elinde fındık kalmadığı için üreticiyi değil de, spekülatif kazanç amaçlı deposunu ağzına kadar 21-24 liradan fındık dolduranları ilgilendiren fiyat düşüklüğünden rahatsızlığın tek cümlelik tarifi var.

O da; 21-24 liradan alıp, millete vekil olmuşların “27-30 lira olacak” ben diyeyim “taahhütlerine”, siz söyleyin “dolduruşlarına” gelenlerin evdeki hesaplarının çarşıya uymamasından başka bir şey değildi.

Bunların kimler olduğunu, bunlara kimlerin bilerek, kimlerin de bilmeyerek sahip çıkıp, çanak tuttuklarını da zaten herkes biliyor.

Fındık ile haşır neşir olup da, bilmeyen var ise; “beri gelsin!”

KANUNU YOK Kİ, MÜDÜRÜ OLSUN!

Çaykur’da 3 yıla yakın bir süredir sorumluluk üstlenen Yusuf Ziya Alim’in kurumun başına neden asaleten atanmadığı sorusuna kamuoyu cevap arayıp duruyor.Her ne kadar Genel Müdür Vekili Sayın Alim, “Bizim için unvan değil, hizmet önemlidir” dese de, kamuoyu nezdinde bu görevi asaleten fazlası ile hak etmiş birisine hakkı neden teslim edilmez bunu anlamak mümkün değil.Diyeceğim ama, sektörü derli toplu bir hale sokmak için 10 yıl önce taslağı hazırlanmış Çay Kanunu’nun bile TBMM’nin raflarında toz-toprak içinde kaldığını hatırlayınca vazgeçiyorum!Öyle ya, kanunu yok ki, müdürü olsun!

KIT KAYNAKLAR BETONA!

Kalkınma amaçlı hareket edilecek ise ekonominin genel bir kuralı vardır. O da; kıt kaynakların verimli, yani azami düzeyde üretime yönelik kullanılmasıdır. Bizde ki gibi, “Betona kullanılması” değil! Baksanıza en büyük teşvik ve destek, 1 yılı ödemesin denilerek ahali heveslendirecek şekilde bankalarca kredilendirilen sektör konut, daha doğrusu beton sektörü değil mi?

GEÇENDEN 5, GEÇMEYENDEN 10!

Her ne kadar Deli Dumrul’un “Geçenden 5, geçmeyenden döve döve 10 akçe” hikayesi bir tiyatro oyunu olsa da, Türkiye’de de bugün durum pek farklı değil!İşte döviz garantili havalimanları, hastaneler, yollar ve köprüler! Belirli bir kotaya kadar garanti verilerek inşa ettirilenler. Onun içindir ki, köprüden geçen araçlardan 5 lira alınacak. Ama kota dolmayınca herkesin vergileri ile dolan devlet hazinesinden 10 lira daha verilerek bu tamamlanacak. Yani geçenden de alınacak, geçmeyenden de! Bu mantıkla da devlet hakiki manada kalkınacak! Öyle mi?


 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap