TFF
Süper Lig’de maçların oynanma ihtimalinden söz edilmesi üzerine yapılan
açıklamalarda en çok dikkati çeken ifade, hiç şüphesiz “Sosyal Mesafe…” diye başlananlar oluyor.
Söylemlere,
sözlere bakar mısınız?
Teknik
direktör; “Sosyal mesafeli idman!”
Futbolcu;
“Sosyal mesafeli mücadele!”
Hakem; “Sosyal mesafeli düdük!”
Doktor;
“Sosyal mesafeli müdahale!”
Seyirci;
“Sosyal mesafeli tezahürat!”
Bize,
basına ne kaldı?
Gerçekleri,
“Sosyal mesafeli” yazmak!
Hadi
bizdeki kalem, ya da önümüzdeki tuşlarla icra edildiği için, sayfa sekreterinin
“Şu kadar vuruş olsun” talimatı
doğrultusunda mesafeyi ayarlamamız mümkün!
Hadi;
teknik direktörün; “Birbirinizden uzak
durun” diyerek idmanı yaptırması da mümkün!
Hadi;
tek başına giderken ayağı burkulan (çünkü
sosyal mesafeli olunca rakip temas edemeyeceği için yaralanma olamaz)
futbolcuyu doktor maske takarak tedavi edebilir!
Hadi;
seyirci “televizyondan izlerim”
diyerek tribüne dahi çıkmayabilir!
De;
futbolcu için “Hadi rakiple karşı
karşıya, yan yana, vücut vücuda gelmeden mücadele etme” nasıl olabilir?
Yani
demek istediğim o dur ki futbolcular, “Sosyal
mesafeyi” ayarlasalar bir türlü, ayarlamasalar bir türlü!
“Aşağı tükürsen
sakal, yukarı tükürsen bıyık” misali!
***
İşin
doğrusu, bu hali ile tescil olması görünse bile, burası Türkiye! Yani hiçbir
şeyin göründüğü gibi bile olmadığı bir ülke!
Bu
durumda kala kala hayâl kurmak kalıyor geriyor!
Aslında
hayal ediyorum da; sosyal mesafe kuralı ile fenada olmaz hani!
Futbolcular
hava topunda birbirine dirsek atamazlar!
İkili
mücadeleye giremeyecekleri için rakibini gizlice formasından çekemezler!
Direk
olarak top yerine, rakibinin ayağına basamazlar!
Ağızlarından
galiz küfürleri, çirkin sözleri tükürükler saçarak ile rakiplerinin yüzüne
söyleyemezler !
Hayalim,
görmek istediğim odur ki, ben diyeyim “güllük
gülistan”, siz söyleyin “sportmence
kardeşlik” içinde futbol denilen asrın oyununu “sosyal mesafe kuralları” vecibesinde icra ederler!
Bu
icradan da sanırım en kârlı hiç kimse müdahale edemeyeceği için kaleye gitme
imkânı kolaylaşıp golleri sıralayanlar; en zararlı da golleri yiyen kaleciler
çıkacaktır!
Bütün
bunlarla birlikte, her daim şüpheyi gerektiren bilim adına, elinde covid testi
ile kenarda bekleyip, yakaladığı futbolcuya test uygulayama yapacak
sağlıkçıları da unutmayın.
Sonra
da bu şekilde yeşil çimler üzerinde sergilenecek oyuna varın “futbol maçı” deyin bakalım!
Siz
siz olun, başta benim de aklıma yatmasına rağmen, herkesi korkuya boğan şu
maçları oynatma işine “mesafeli durun”
derim!
Derim
demesine de!
Hatta
diyeceğim de!
Ama
baksanıza devlet-i aliye bile yasakları, kuralları gevşetmeye başladı bile!
Sanki,
“maçlar şimdilik oynanabilir” diye
mesaj verircesine!
Ezcümle;
bu işin içinde “Sosyal mesafe”
denilerek bir aralık, bir boşluk, bir takım allengirli hesaplar için
bırakılıyor gibi geliyor bana!
Bakalım,
bu mesafeyi nasıl ve kiminle dolduracaklar?