SON DAKİKA
SON DAKİKA


Erbakan'dan Karamollaoğlu'na Refah'tan Saadet...
1.04.2022

Siyaset de anladığım, ama anlatmakta zorlandığım garabet derecesinde bir ahvâl söz konusu.

O da, bir yandan “birlik-bütünlük”, ya da “milli birlik ve beraberlikten” dem vuranların, öte yandan ayrımcılık için ellerinden gelenleri artlarına koymamaları!

Hem de, tarihi ters yüz edecek bir şekilde bile olsa.


Her ne kadar Ziya Paşa’nın, insan aklının unutkanlık hastalığı ile birlikte yaşadığını anlatan “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” sözü gerçeği hatırlatsa da, Türk Tipi siyasetteki geçmişi hiç yad etmeden, olup biteni akla getirmeden olur-olmazlardan dem vurulmasını anlamak değil ise bile anlatmak gerçekten zor geliyor.

Misal mi istersiniz?

Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde koalisyon kelimesinin anlamı “birlik” olarak kayıtlıdır.

Sadece 2023 seçimleri değil, millet hizmeti için siyasette de birlik ve beraberlik içinde olmak gerektiği fikrinden hareketle 6 partinin oluşturduğu ittifak içinde yer alan Temel Karamollaoğlu genel başkanlığındaki Saadet Partisi’ne özellikle CHP ile beraber hareket ettiği için özellikle sosyal medyada pervasızca, hayasızca yaylım ateş edenler son günlerde bayağı sahne alıp, işi azıya vardırdılar.

Sanırım gerçeklerden bi haber olanlar, Milli Görüş Davası’nın lideri, dönemin Milli Selamet Partisi Genel Başkanı merhum Necmettin Erbakan’ın, CHP ile yaptığı koalisyonu ya bilmiyor, ya hatırlamıyor, ya da kasıtlı olarak akıllarına getirmek istemiyorlar.

Ama tarihin sayfalarındaki kayıtlarda, söz konusu millet menfaati olduğunda kayıtsız şartsız nelerin olabileceği aynen şöyle yer alıyor:

Türkiye Hükûmeti veya I. Ecevit Hükûmeti (26 Ocak 1974 - 17 Kasım 1974), 1973 Türkiye genel seçimleri sonrası Bülent Ecevit tarafından kurulan CHP ve MSP koalisyon hükûmetidir. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Harekâtı bu hükûmet döneminde yapılmıştır.”

Aslında, “anladığım ama anlatamadığım” deme yerine bu gibiler için “anlayamadıklarım” diye yazmam, sanırım en doğrusu olacaktı!

*

O ki söz öyle veya böyle Rahmetli Necmettin Erbakan’a geldi, yanına parti kurmasından söz edilen Tansu Çiller’i de ilave ederek bizatihi şahit olduğumuz ama “öküzün altında buzağı arayanların” farklı mecralara taşıdıkları bir fotoğraf karesini de paylaşalım.

Refah Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Başbakan, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller’in ise Başbakan Yardımcısı olarak görev aldıkları 54. Hükümet (29 Haziran 1996-30 Haziran 1997) tarihleri arasında REFAHYOL Hükümeti sıfatı ile kurulmuştu.

Bu zaman diliminin bir yerinde Başbakan Erbakan ile Yardımcısı Çiller Trabzon’u ziyaretlerinde Trabzon Valiliği’ne de uğramışlardı.

Dönemin valisi İsmet Gürbüz Civelek kendilerine kemençe ile Trabzon işi gümüş telkareli takunya hediye etmişti.

Sonraki gün gazetelerde ziyarette konuşulanlar değil, rahmetli Erbakan’ın dini hassasiyetleri abdest alırken ayaklara giyilen takunya üzerinden malum çevreler tarafından alaya alınarak konu edilmişti.

İsmet Gürbüz Civelek 2003’de, Necmettin Erbakan’da 2011’de vefat ettiler. Hayatta olan Tansu Çiller ise siyaseten var olduğunu hatırlatmaya çalışıyor!

 

BİRLEŞİN YA DA ÖLÜN…

O ki, bugün koalisyondan, birlik ve beraberlikten söz eyledik!    

Ben diyeyim “Dünya şeytanı”, siz söyleyin “dünya lideri”, Amerika nasıl “Amerika Birleşik Devletleri” oldu? Ona bakalım.

Ege Üniversitesi’nde gazetecilik eğitimi alırken Dünya Basını konusunda şu ibareyi kayıtlardan okumuştuk:

“Amerikan iç savaşı, Benjamin Franklin, Pensilvania Gazete’de yayınlanan “Birleşin ya da ölün” başlıkla makalesi ile sona ermeye başlamıştır.”

Yani bugün bizde Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” vecizesi ile tarif edilecek Türk Milliyetçiliği’nden toplum uzaklaşırken, Amerikan Milliyetçiliği’ni de azami seviyeye taşıyan düşünce o yıllardaki birlikte olma şekliyle başlamıştır.

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap