Şu sıralar üzerinde çalıştığım kitaplardan biri değil ikisi fındıkla ilgili. Birisi Türkçe-İngilizce olacak FINDIKNAME. Diğeri de Satır Arası yazılarındaki kıssadan hisseler ile FINDIKLI HAYATLAR. İbrahim Aga (Cirav), Kenan Oltan, Sabır Sabır gibi Rahmet-i Rahman’a kavuşanlardan dinlediğimiz, derlediğimiz fındıklı öyküler, kıssalar, sözler kayıtlarımızda dura gelsin, daha çok fındıklı hayatların içinde olanlardan “hafıza-ı beşer” dediğimiz yere kayıt eylediklerimiz kitaptaki Adem Oğulları olacaklar. Tabii kitap bitene kadar mekân değişiklikleri yapanlar hariç! Önceki gün dünya hayatından terk-i diyar eyleyen Kenan Yavuz’a da kitabın hayattakiler kısmında yer ayırmıştık. Ama şu dünyaya gelme zamanının az çok bilindiği, ama gidilecek anın bilinemeyeceği gerçeği var ya…

İşte o yani “Zerre dünya, zerre ahiret” gerçeği ister istemez Kenan Amca’yı da hafızamızın “aramızdan ayrılanlar” kısmına kayıt eylememize sebep oldu. “Fındığın Başkenti” olarak da adlandırılan Giresun’da “Fındıkla yatıp, fındıkla kalkan” tabir ve tarifinin içini dolduranların içinde “Has Adam” diye de bilinen Kenan Yavuz, 78 yıllık bir ömrün nerede ise tamamına çocuk iken ayağını attığı bahçelerden başlayarak üretmesini, toplamasını, ticaretini, sanayisini ve ihracatını yaparak fındığı sığdırdı. İşi ve aşı aşk derecesinde daldaki çotanaktan, paketlerde ki işlenmiş ürüne kadar fındık olan Kenan Yavuz, “Bir elin verdiğini diğer bilmeyecek” derecesinde yardımı hiç kimsenin görüp duymayacağını, kendisinin de kısa sürede unutacağı şekilde icra eden hayırsever bir işadamı idi. Giresunlu yazar Naim Tirali’nin dostu olan, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti çatısı altında birlikte görev yaptığımız mesleğimizin ustalarından rahmetli Ziyad Nemli’nin şu satırlarını bir kez daha paylaşarak ölüm gerçeğini hissedelim: “Ölüm acı, ölüm korkunç ama kaçınılmaz son olması bizi ufuksuz kanatları altında barındıran tek avuntu... N'aparsınız ki, yine de ölüm sevip sadıklarımızın gözlerine o ışıksız, o karanlık yokluk örtüsünü indirince daha bir acı, daha bir korkunç!”

Hayat diyerek insanoğluna doğum ile ölüm arasında biçilen zaman dilimi, sona doğru hızla akıp giden böyle bir şey. Üstat Necip Fazıl’ın; “Çocuk iken haftalar bana asırdı, Derken saat oldu, derken saniye. İlk düşünce ile beni yokluk ısırdı, Sonum yokluk ise bu varlık niye?” dediği gibi sonu yokluk olmayan serüven… Verasetini evlâtları Cihangir ile Mahmutcan’a tevdi ederek ebedi hayata intikal eden Kenan Yavuz Amca’ya Allah (CC), rahmet, aile efradı ve sevenlerine sabır ihsan eylesin.