Gazetelerin
ön, ekonomi ve spor sayfalarında şu sıralar en çok yer alan kelime “OYUN!”
Türkiye’nin
“T”si olan Trabzon’da OYUN’da öncelik futbola verilmiş iken, Karadeniz
illerinde ise fındık önde gidiyor!
İktidarı
ve muhalefeti ile milletvekilinden tutun da, Ziraat Odası, Ticaret Borsası,
Ticaret ve Sanayi Odası başkanına kadar bir kesim habire “OYUN”dan dem
vuruyorlar!
Sanırsınız
ki, fındık Türkiye’nin en önemli tarımsal ihraç ürünü ve yarım milyon kişinin
geçim kaynağı değil de, birkaç kişinin “OYUN” aracı!
Rekolte
söz konusu olur; “OYUN!”
Verim
ve kalite söz konusu olur; “OYUN!”
Üretimi
arttırmak söz konusu olur; ”OYUN!”
Fiyat
söz konusu olur; “OYUN!”
İfade
etmek istediğim o dur ki; birilerinin fındıkta işi “indir OYUN, bindir OYUN!”
*
Tıpkı
son günlerde olduğu gibi!
Tıpkı
kimisinin; “OYUN oynanıyor” demesi…
Kimisinin,
“OYUN’u bozacağız” diyerek mızıkçılık yapması!
Kimisinin;
“Ayak OYUNlarından” dem vurması gibi!
Sanırsınız
ki, Devlet Tiyatrosu’nda “FINDIKTA OYUN” adlı eser sahneleniyor!
*
Hem
de konusu fiyat olan OYUN!
Bu
seferki OYUN’un konusu da TMO’nun Nisan’da 21, Mayıs’ta 24 TL’ye fındık satma
süreci ve sonrasında fiyatın 19-20 TL’ye inmesi üzerine koparılan feryatlar!
Klasik
olarak yorumladığınız zaman kimilerinin “tekelci”, kimilerinin “baron”,
kimilerinin “üretici düşmanı” olarak da nitelediği sanayici-ihracatçılar 2020
ürünü fındık fiyatını etkilemek, daha doğrusu düşük olmasını sağlamak için çaba
gösteriyorlar, bunların deyimi ile eğlenerek kazanmak için (!) “OYUN”
oynuyorlar!
Bu
kadar basit değil mi?
Değil!
Hani
derler ya; “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir!”
Ya
da; “herkesin de farklı bir hesabı, kitabı vardır!”
*
Hiç
uzatmadan, evelemeden gevelemeden, hatta “şeytanın avukatlığına bile soyunmadan”
bu OYUN’dan dem vurmanın farklı bir boyutunu paylaşalım mı?
Birincisi;
şu günlerde piyasada fındık fiyatının inip çıkmasının üretici ile uzaktan
yakından ilgisi var mı? Yok denebilecek kadar az! Çünkü, üreticinin elinde
(birkaç zengin olan hariç) fındık yok!
Peki
kim de var?
Ben
diyeyim “bazı tüccarların”, siz söyleyin “birkaç stokçunun” elinde!
Kim
bunlar?
Şunlar
olabilir mi?
TMO’dan
Nisan’da 21 TL’den, Mayıs’ta 24 TL’den fındık alıp da, fiyatın bir millete
vekil olanlardan bazılarının bile, “30 TL’ye çıkacak” dediği yeri bekleyenler!
Haaa!
Bir de bunlarla öyle veya böyle, içeriden dışarıdan, o veya bu şekilde ittifak
içinde olanlar!
Yok
mu?
“Var”
demeyecek babayiğit çıkarsa beri gelsin!
*
İkincisi;
2020 ürünü öncesi fiyatın aşağıya düşürülmesinin yeni fındığın fiyatını
etkileyip etkilememesi konusu…
Kardeşim
bu fındığa TMO fiyat vermeyecek mi? Verecek!
Çıkar
“21” der, “23”, der, “25” der! Devlet bu! Çok söylemesini engelleyebilecek güç
mü var? “Var” diyen var ise, açık açık söylesin de Cumhurbaşkanı da öğrensin!
Ama yok! Olamaz da!
Peki
öyle ise bu fındıkta OYUN işinin aslı nedir?
“OYUN
için de OYUN oynamak” değil midir?
TMO’dan
zaten yüksek olan fiyatlarla fındık alıp, daha yüksek bedel ile yurt dışı
ihracat taahhütlerine yerine getirmekten imtina etmeyecek sanayici ve
ihracatçıya güya zor durumda kalacağı için 25-30 liradan fındık satmak için
stoklayanlar adına kamuoyu oluşturmak da olamaz mı?
Ez
cümle; fındıkla bu kadar oynamayın!
OYUN
içinde OYUN yapmayın!
“Ava
giden avlanır” atasözünün de sanki bu OYUN’u tarif etmeye tam tamına uyduğunu
da aklınızdan çıkarmayın!