SON DAKİKA
SON DAKİKA


Futbolun topları
26.04.2022

BÖYLE EKSİKLİK OLMAZ…


Önce 38 yıl aradan sonra “Kupalı Şampiyon Trabzonspor” ibaresinin resmi kayıtlara geçmesine şunun şurasında 6 gün kaldığını hatırlayalım.

Sonra da son kupalı (hem de çifte) şampiyonluğun 1983-1984 sezonunda elde edildiğine hafızamız da yer bulalım!

Her ne kadar Ziya Paşa;

“Hafıza-ı beşer, nisyan ile maluldür”, yeni “İnsan hafızasının özelliği unutkanlığıdır” diyerek bir gerçeğe parmak basmış olsa da, bunun “her şeyi unutmak” adına geçerli olduğu asla sanılmasın.

Çünkü “her şeyi unutan, doğruyu da, kendini de unutur!”

Böyle olmak, yani unutmak da ortada dünya adına suça, ahret hesabına günaha sebebiyet vermiş ise yanlıştır, hatta cezası da olacak demektir.

*

Baksanıza “Şampiyon Trabzonspor”dan başlayıp, unutkanlığa gelip dayandık!

Nasıl dayanmayalım ki? Ya da nasıl dayanalım ki?

Trabzon’da her yolun oraya çıktığı Trabzon Meydanı’ndaki tarihi binaya, Trabzonspor’un tarihindeki değerleri ve dönüm taşlarından bazılarının unutulduğu bir afiş resmedilir ise, “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan” olmamak için gerçekleri yazarak, resmederek gelir dayanırsınız!

Hele hele afişi eksik bırakarak tarihi binanın bir kısmına değil de, bir bütünlük arz edecek şekilde boydan boya asma imkânı var iken, bunu ilk şampiyon kadro, bu kadronun kaptanı, çok şeyi Şenol Güneş’i, ille de üzerine “şampiyon” yazılı son kupayı kaldıran Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ı da koymaz iseniz, ister “eksiklik”, ister “hata”, ister “nisyan” deyin, yani ne derseniz deyiverin kabul görmez, kabul edilemez.

Ama kabul edilecek, hatta hiç ama hiç unutulmayacak bir gerçek daha var. O da son kupalı şampiyonluğun yaşandığı sezonun (1983-84) ilk yılında bugün havalimanı yanındaki modern tesislerin, adı da verilen Mehmet Ali Yılmaz’ın başkanlığı döneminde temeli atılıp, tamamlandığıdır.

Yani, Ziya Bey gibi semt sahası ile adeta bir gecekondu olan kulüp binasından Trabzonspor’un adına-şanına yakışır tesisleri kavuşturulmasıdır.

Ezcümle, önce büyüklük yaparak hatayı kabullenmek, ardından da faziletli davranarak tarihi binaya görseli tarihi gerçeklere uygun hali getirip asarak, Yahya Kemal Beyatlı’nın “Kökü mazide olan atiyiz” vecizesini, unutmamak Trabzonspor’u yönetenlerin ilk görevlerindendir.

Bu görevi hatırlatmak da, “Kulağımın duyduğunun hiç birine inanmayıp, gözümün gördüğünün ise yarısına inanır” şekilde işini kamuoyu adına işini yapmayı ilke edinmişlerden biri olarak da bize düşüyor.

1983-1984 sezonunda Trabzon sporunu, ille de Trabzonspor’u çok iyi bilen meslektaşım İhsan Öksüz’ün yönetim ve sorumluluğunda çıkarılmasına katkıda bulunduğum Trabzonspor Dergisi’nden sayfalarını paylaşır isek doğruya ve gerçeğe daha iyi hizmet etmiş oluruz.

 

TRABZONSPORLU HINCAL ULUÇ…


Spor camiası O’nu Galatasaray’lı olarak bilir. Trabzonspor camiası ise, “bordo-maviye çok karşıttır” der.

Ama her ne olursa olsun, kim ne derse desin Hıncal Uluç’un  edebi yazarlığı takdire değerdir. Tıpkı abisi Öcal Uluç gibi.

Kim ne der? Bilemem! Ama Hıncal Uluç, ben vermişim, o da Trabzonspor formasını giymiştir. Bu da onun belgesidir.

 

OH BE RAHATLADIM!


Nasıl rahatlamayayım?

Trabzonspor 15 puan önde iken bile sokakta gezemiyordum!

Neden mi?

Endişeliklerini paranoyaklık seviyesine taşıyanların iki adımda bir; “Şampiyon olabilecek miyiz?” sorusuna cevap vermeye çalışmaktan Moloz ile Meydan arasındaki mesafeyi 2 saat de alabiliyordum.

Adana Demirspor’u yenince artık kimse sormaz sanıyorum!

Oh be rahatladım!

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap