SON DAKİKA
SON DAKİKA


Hayvanlaşalım!
26.06.2020

O kadar çok yazdık ki!

Hem de; “Yaza yaza bitiremedik” denecek kadar!

O nedenle, Allah’ın “insan” diye tarif ettiklerine emanet ettiği hayvanlarla (özellikle de sokak hayvanlarından kediler ve köpekler) ilgili onca kaleme aldıklarımız arasından hisse alınabilecek kıssa misali olabilecek, 6-7 yıl önceki yazıyı aradım ama bulamadım.

Yine de “kıssadan hisse” hesabıyla hatırlatıp kısaca paylaşmak isterim.

*

Trabzon’un meydan civarında grup oluşturarak sayıları 6-7 ye kadar çıkan köpeklerden tekini bile göremediğim bir gün onları besleyen çevre esnafına; “Köpekler nereye gitti?” diye sormuştum.

Esnaf da; “Belediye topladı” cevabını verince; “Neden? Ne oldu da?” diye ikinci soruyu yönelttim.

Esnafın cevabı ilginç olduğu kadar da düşündürücü idi:

-“Kavga etmeye, dalaşmaya başladılar da onun için. Ama niye dalaşmaya başladılar bilir misiniz? İnsanları göre göre onlar gibi olmaya, onlara benzemeye başladılar da onun için!”

*

Nasıl denir?

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana da köpeğin havlaması bile az!

*

Ezcümle gelmek istediğim yer:

Trabzon da insanlar, birbirlerine olan davranışlarında sabırsız ve de zaman zaman da saldırgan olmasına rağmen sokak hayvanlarına karşı şefkatli davranmada örnek alınabilecek bir haldedirler.

Hiç şüphesiz bunda geçmişte onlar için yapılan Türkiye’nin en büyük barınağının etkisi olduğu kadar, özellikle son zamanlarda Trabzon Büyükşehir ile Ortahisar belediyelerinin tüm Türkiye’ye değil, Dünya ya örnek olabilecek “yardım ve yataklığı!”, olağanüstü çabaları etkili oluyor.

Büyükşehir’de Murat Zorluoğlu’nun, “Her apartmana bir sokak köpeği” fikri, Ortahisar’da Ahmet Metin Genç’in, can dostlarımız için küçük de olsa bir hastane vücuda getirmesi takdire şayan tercih ve hizmetlerdir.

*

Yiyeceklerin yüzde 20’den fazlasının çöplere dökülecek kadar haram olan israfın had safhada devam edildiği bu ülkede, sokak hayvanlarının açlık çekmesi vahametini ortadan kaldırmaya yönelik yiyecek dağıtma işlemi ise başlı başına insani ve cennetlik hizmetdir.

Yeri gelmiş iken, çok şehir sakini gibi benim de her gün özellikle kedilere mama ve marketlerden aldığım sosisleri dağıttığımızı da bilmelisiniz. Hatta örnek bile almalısınız! Dahası onlara vereceğiniz iki lokmanın size çok şeyler kazandıracağını da idrak etmelisiniz.

Sebebi de,  bir veya iki kez yiyecek verdiğiniz sokak hayvanının sizi gördüğü zaman tanımasının ve mırıldanıp havlamasının verdiği hazzın, insanı sevgilere hasret kaldığımız şu zaman diliminde ne denli mutluluk katıcı olduğunu ifade etmek içindir.

*

O ki yine yeri geldi açık açık söyleyelim:

-“İnsanlar sevmenin nasıl olabileceğini hayvanlardan öğrenebilirler!”

O zaman şunu da ilave edelim:

-“Allah’ın ‘insan’ diye yaratıp, ‘akıl’ ile donatıp, “kul” saydığı ve de kullansın diye ‘irade’ verdiği iki ayaklı yaratıklar olarak, kendimize gelmek ve de can dostların kıymetini anlamak için biraz değil, epeyce hayvanlaşalım!”

*

Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’ın ifadesi ile tamamlayalım:

Yüce dinimiz, hayvan sevgisini bir insanın ulaşabileceği en büyük mutluluk olan cennete girmenin bir vasıtası olarak görmektedir. Hz. Peygamberimiz evinde kedisini hapseden ve açlıktan ölmesine vesile olan kişiyi cehennemlik, çölde susuzluktan kıvranan bir köpeği pabucuyla sulayan kimseyi de cennetlik olarak takdim etmiştir.”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap