SON DAKİKA
SON DAKİKA


Karadeniz'de hidrojen dururken petrol sondaj
2.06.2020

Kaç gündür medyada  “Fatih Sondaj Gemisi Karadeniz’de çıkıyor” haberlerini okuyor, dinliyoruz.

Ne için, neye sondaj yapacağını merak ederken, “Petrol” olduğunu öğrenince yine şaşırıp kalmadım değil!

“Yine” diyorum, çünkü daha önce de sadece Türkiye değil, Karadeniz’e kıyısı olan birçok ülke henüz bulamadıkları (!) petrolü aramaya devam ediyorlar!

Bu kafa ile gözlerinin önündeki gerçeği görmeden aramaya da devam edecekler!

Evet, “gözler önündeki gerçeğe rağmen!”

Nedir, ne idi o gerçek?

Tüm bu arayışlar enerji adına değil mi?

Evet!

Öyle ise, Karadeniz’de var olan en büyük enerji kaynağı ne?

Hidrojen-sülfür…

Cümle alemin bildiği bir gerçektir; Karadeniz’in genel de 40 metreden dibine kadar olan kesimi hiçbir canlının yaşamasına müsaade etmeyen hidrojen sülfür tabakası ile kaplıdır.

Araştırmacı Dr. Muharrem Şahin’in yaptığı araştırmalara göre, Karadeniz’in dibindeki mevcut potansiyeli de bölgenin 100 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek bir yoğunlukta.

Hidrojen-sülfürlü suyu geliştirdiği bir katalizör sisteminden geçirerek, ekonomik koşullarda hidrojen gazı bile etmeyi başaran Dr. Şahin’in araştırması ile denilmek isteniyor ki; Hidrojen-sülfür ‘beni enerjiye çevirip kullanın’ iken, ‘var olduğu bile şüpheli olan petrol için vakit kaybedip, para harcamak neyin nesi?

*

İşte o zaman ister istemez, “Birileri öküzün altında buzağı arıyorsun” dese de! Ya da “Şeytanın avukatlığını üstlendiğimizden” dem vursa da, 5-9 Nisan 2006 tarihleri arasında bu gazete tam sayfa “Karadeniz Kararmasın” başlıklı araştırmalırımız ve “Karadeniz Amerikan gölü olmasın” hedefimize yönelik çabalarımız aklımıza gelmiyor değil!

O araştırmamızın 7 Nisan tarihli olanında, hidrojen enerjisi üzerine dünyanın sayılı bilim adamlarından olan, ama ne yazık ki O’nu yıllar öncesinden ABD’ye kaptırdığımız Prof. Dr. Nejat Veziroğlu’nun, işlenerek enerjiye dönüştürülmeye hazır bu tabaka ile ilgili yaptığı Türkiye’ye de gönderdiği, ancak bizdeki ekabir takımın ilgi göstermediği, ya da gösteremediği uyarısı geldi aklımıza.

Hem de ,Dünya Hidrojen Enerjisi Derneği Başkanı da olan Prof. Dr. Veziroğlu’nun ifade ettiği şu çıplak gerçeğe rağmen:

Türkiye eğer bu alana yatırımda bulunur ve düşük maliyetle hidrojen üretimini yapabilirse, enerji bağımlılığından kurtulur. Ayrıca ticaret açığımız tamamen kapanır. Bu çok mühim bir konu”

Durum bu ahvalde iken ve de Karadeniz’de hidrojen-sülfür enerjiye dönüşmek için hazır ve nazır dururken, Fatih Sondaj Gemisi’nin petrol bulma adına denize açılmasına nasıl bakacağız?

Nasıl yorumlayacağız?

“El alem işte görsün” hesabına desem olur mu?

Niye olmasın ki?

Kırk yıldır denize dalıp, pardon sondaj yapıp, bir kuyu bile açmadığımıza göre!

Ezcümle bağlayalım:

Fatih Gemisi, bulanık su misali olan Karadeniz’de balık, pardon petrol bulur mu bilemem?

Ama, geçmişteki balık türleri ile popülasyonunu hatırlayınca, “Yakında motorlar balık bile bulamayacaklar” dersem yanlış kelâm mı etmiş oluruz?

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap