SON DAKİKA
SON DAKİKA


Koronayı hamsi yok, Lâhana ile def eyleriz!
17.05.2020

Bir değil, bin musibete bedel koronayı bile tedbiri yerine getirmeyip, işi tevekküle havale edeceğimiz bir kere daha anlaşılmıştır.

Baksanıza, sokaklarda bırakın sosyal mesafeyi, göz göze, yanak yanağa muhabbetin biri bin para!

Öpüşmek yakında gırla giderse sakın şaşmayın!

Eee; serde Allah tarafından karşılıksız korunan (!) Müslüman olmak var ya! Yetmedi, hamsinin mevsimi değilse bile lahana, pazı yemenin koronayı def ettiği de ortada değil mi?

Öyleki; “Kim takar koronayı?” der haldeyiz.

Ancak dünyanın başına “çağ kapayıp, çağ açacak” derecede bir musibet musallat oldu ki! Hani denir ya; “Sormayın gitsin!”

Ancak, sadece bu musibete takılıp kalmak da doğru değil. Belki de onun içindir; “Bir musibet bin nasihatten iyidir” diye.

Ben diyeyim “Cümle alem”, siz söyleyin “cemi cümlemiz”, böyle bir musibeti “hak ettik mi, etmedik mi?” sorusuna, Hacı Bektaş’ın işareti ile; “Her ne arar isen kendinde ara” dediği yerden bakarak cevap aramalıdır.

Yoksa, “ucuz adamlık yaparak”, ya da “kolaycılığa kaçarak”, suçu ve suçluyu kendi dışında aramakla bir yere varılamaz, gidilemez!

Gidilse gidilse; “Bir arpa boyu yol alınır!”

Onun için, takılıp kalarak kendimizi çağın hastalığı olan strese esir eylemeden, Allah’ın “insan” diye yaratıp, “akıl” ile donatıp, “kul” sayıp, kullansın diye diğer vücuda getirdiklerinden ayrıcalıklı olarak “irade” ile donattıklarından olduğumuzu iyi belleyip, ona göre tedbir almalıyız.

Gerekeni, yani cüzi irade ile üzerimize düşeni yaptıktan sonra, külli irade sahibinin tevekkülüne biat etmeliyiz. Tedbir ve tevekkül ikileminde…

Onun için, bu Pazar, kıssalardan düşünüp dersler çıkarırken, eğlenerek de hisse alalım!

BİR UÇAK PARASI BİLE TOPLAYAMADIK!

“Biz Bize yeteriz Türkiye’m” diyerek kampanya başlattık.

Aradan bir aydan fazla zaman geçti. Toplaya toplaya her gün değer kaybeden Türk parası ile  bir yaraya melhem olacak rakama bile ulaşamadık!

Türk parası ile 2 milyar TL.

Yani, ABD’nin parası ile yaklaşık 300 Milyon Dolar!

Anlaşılan o ki;  uçağın bırakın, bir gemi parası bile toplayamadık!

HABİRE LÂF!

Yazar, şair ve devlet adamı Ziya Paşa’nın (1829-1880); dillerden düşmeyen ifadesi “Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz” dır.

Hakikatin de en kısa şekliyle ile ifadesidir.

Ancak, taaa o dönemde bile bakmış ki, öyleleri var ki, ben diyeyim “habire nutuk atıyorlar”, siz söyleyin, “lâf ile dünyaya meydan okuyup, nizam vermeye çalışıyorlar!”

Paşa buna dayanamamış ve:

 “Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât,

Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde!” deyivermiş.

HODBİNLİK; BU KADAR DA OLMAZ Kİ!

Ben diyeyim “Türk Toplumu”, siz söyleyin; “Türk Milleti”, onlar desin; “Türk Halkı”, birileri deyiversin; “Ümmet!”

Her ne denilirse denilsin; cemi cümlesi, “kendisininkinden başka doğru tanımayan yobaz” haline dönüşmüş ise hiç uzatmaya, evelemeye gevelemeye gerek yok, tümüne birden “Hodbin” diyelim olsun bitsin!

Oldu olacak Arapça kökenli kelimenin anlamının da; “Sadece kendi menfaati doğrultusunda hareket eden, kibirli bencil” olduğunu da belirtelim de, ahali öğrenmek için araştırma zahmetine katlanmasın!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap