SON DAKİKA
SON DAKİKA


Süleyman Soylu için dönüm noktası mı?
16.04.2020

Dün; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, çokça konuşulacak istifa sürecine nereden bakacağız?” diye sorarak sıcağı sıcağına bazı cevaplar aramış, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın”ın; “Birlik ve beraberliğimize kimse balta vuramayacaktır” açıklaması ile kimleri kast ettiğine kafa yormuştuk.

Dahası, devleti idare etme, milleti yönetme makamında bulunanların hele hele söz konusu “birlik ve beraberlik” olduğunda, bırakın ima etmeyi, üstü kapalıya bile tenezzül etmeden net ifadeler kullanması gerektiğine inandığımızı bir kere daha belirtelim.

Sonra da Sayın Soylu’nun istifasına tuz biber olduğu belirtilen 2 saat öncesinden yapılan sokağa çıkma yasağının bu kez “Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” misali Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 5 gün öncesinden ilan edilmesinin doğruluğuna dikkat çekelim.

Ama illa da, halkın sabır ve sebat etmeyi, devlete itaatte bulunmayı, yetinmeyi ve katlanmayı artık öğrenmesi, bilmesi ve Allah’ın verdiği “külli iradeyi” de kullanarak sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğinin de altını çizelim.

Sonra tekrar Süleyman Soylu’ya dönelim. Ama artık istifasına değil de (yani geçmişe), geleceğe ait kısmına dönelim.

Dönmeden önce de 15 Temmuz 2016’daki “devlete ve millete ihanet hareketinin” hemen sonrasında Sayın Soylu’nun katıldığı bir televizyon programında söyleyip, bizim de dinlediklerimiz üzerinden yaptığı yorumları bu sütunlarda, 2 gün sonra 18 Temmuz 2016’da “Şeytanın adresi; tek Süleyman Soylu’dan” başlığı atarak kaleme aldıklarımızın bir kısmına göz atalım.

*

“Tüm bu darbelerin arkasında Amerika vardır.”

Trabzonlu, Trabzon Milletvekili, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, ama kendi tanımıyla “Sadece bu vatanın bir evladı” olan Süleyman Soylu aynen böyle dedi.

Evirmedi-kıvırmadı!

Evelemedi-gevelemedi!

*

Soruları yönelten Habertürk TV spikeri afallasa da, Sayın Soylu, “Dahası var” diyerek devam etti:

-“Türkiye’deki bütün bu oyunların terörün, Suriye’nin, Irak’ta olup bitenlerin, bugün olup bitenlerin arkasında Amerika’nın kendi hevesleri var.”

Söz konusu can acıtan, kanatan gerçek olunca, kimisine şahitlik yapmış, kimisini atasından babasından dinlemiş, kimilerini tarihin kayıtlarından tetkik etmiş, yine kendi tarifiyle “Aklımla dalga geçmeyen bir adamım” diyen Süleyman Soylu’nun detaya gerek duymayan şu tespitleri de doğru değil mi?

-“1960 ihtilâlinin arkasında kim vardı? 1980’de kim vardı? Bugünün arkasında kim var? Fethullah Gülen’in teslim etmediği sürece Amerika var.”

*

Aynen böyle demişti Sayın Soylu.

Hem de yanı başında ağzına, kimisi korkudan, kimisi ABD ile bağlantılarına “halel” gelir hesabı ile sünger çekmiş onlarca, yüzlerce etkili ve yetkili bulunurken! Ki bu zat-ı sungurların hemen hemen tamamı, ortalık düzelince Amerika’yı yerden yere vuracak kadar cesaretlenmişlerdi ya!

“O da ayrı bir konu” mu desem, garabet mi? Bilmiyorum!

Neyse dönelim konunun geleceğe matuf kısmına ait olanlarına:

*

Birincisi; Sayın Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’nı üstlenmesiyle, gerçek manada yapılmaya başlanan terörle mücadelede elde edilen başarı ve fersah fersah alınan yol, bu dönüşle aynı mukavemet ve azimle devam edecektir.

Ki, bakan oluşunun üzerinden 6 ay geçtikten sonra Güneydoğu illerine kapsayan 5 günlük bir gezi sırasında, asker ve polisin kendilerini “arkalarında her koşulda nasıl kaya gibi duran bir adam” gördükleri için kendilerini “sağlam hissettiklerini”  bizatihi kendim duydum.

*

İkincisi, Süleyman Soylu’nun geleceği için önceki gün, belki de ben diyeyim “kırılma”, siz söyleyin “dönüm” noktasıdır. O noktada Sayın Soylu’nun “Türk Tipi Siyaset” olarak adlandırdığımız süreçte siyasi hayatımızda çok daha etkin bir şekilde söz sahibi olacağıdır. Ama öyle, ama böyle!

“Geçmiş geçmiştir. Gelecek gelecektir” babından hareket edip, geride kalanları irdeleyerek önümüze bakacak olursak, Süleyman Soylu halk nezdinde itimat edilen ve itibar gören, buradan gelen güçle de siyasette gelecekte eli güçlenen bir isim haline gelmektedir.

Bu güçlenmenin ne zaman, nasıl ve nereye kadar varacağına “akşamdan sabaha değişimlerin yaşandığı” Türk tipi siyasette şimdilik net bir cevap verebilmek mümkün olmasa da, işler böyle giderse; “görünen köy kılavuz istemez” derbi meselini anlayabilenler için tahmin biraz daha kolay olacaktır.

Ezcümle, bugünkü görünen hali ile Süleyman Soylu ismi geleceğin siyaseti ile devlet hayatında daha üstte bir yer bulacaktır.

Bu yer neresi olur?  Ya da olacaktır? Bekleyip göreceğiz.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap