Şunun
şurasında 5-10 gün içinde açılacak 2020 ürünü yaş çay kampanyası için yazılıp,
çizilen, söylenenlere bakıyorum da, çok ama çok UTANIYORUM!
İnanın
sorun edilen bu konuyu ben diyeyim “yazmaya”,
siz söyleyin “yorumlamaya” dahi UTANIYORUM!
Nasıl
UTANMAYAYIM ki?
Gürcüler
gelemeyecek diye, yaş çay yapraklarının dalında yanması ihtimalinden dem
vuranları, dahası neredeyse gözyaşı dökmeye başlayacakları gördükçe UTANIYORUM!
“Her şerde bir hayır
vardır”
hesabı yapıp, bir kampanya döneminde Gürcülere ödenen 80-90 milyon doların şu
yok zamanda cebimizde, ülkemizde kalacağını hesap ederek sevinmeyenlerden UTANIYORUM!
İşsizlerin
kol gezdiği Rize, Trabzon, Giresun, Artvin’de, çalışabilecek işçi bulunamayacağından
söz edenlerden UTANIYORUM!
Koronavirüs
nedeniyle okullar tatil edildiği için, on binlerce genç ortalıkta elini kolunu
sallaya sallaya gezerken, çaya makas sallayacak kimse bulunamamasından endişe
edilince UTANIYORUM!
Yaşı
kemale ermişler bahçelerde çay kırarken, ellerinde binlerce liralık cep
telefonları ile oyun oynayan “Bir avuç
bostan, yan gel yat Osman” babından olan gençlerden UTANIYORUM!
Sabah
ezanından sonra yatmayıp, işe gidinceye kadar 3-4 saat bahçeye girip çay
toplamaktan imtina eden ümmetin masa başı memurlarından UTANIYORUM!
Cebinde
10 lira dahi yok iken, gündelik olarak kendilerine önerilen 150-200 lirayı
beğenmeyenlerden UTANIYORUM!
Her
ne olursa olsun! “iş başa düştü”
demeyerek, çay bahçesine girme yerine, halâ “nasıl kaçarım” hesabı yapan alçakları görünce inanın, çok ama
çoook UTANIYORUM!
“Birlikten kuvvet
doğar” gerçeğini
bir kenara koyarak boş lâf eyleme, haybeye beyanat verme, el alem işte görsün
hasebiyle ortalıkta dolaşanlara karşın, en güzel hasletlerimizden olan imece
usulünü gençlerle el ele vererek harekete geçiren Arhavi Belediye Başkanı Vasfi
Kurdoğlu gibi, has ve yararlı işler yapan, daha çok devlet-i aliye mensubu göremeyince
UTANIYORUM!
*
UTANIYORUM!
Ama
utanmakla kalıp da, yukarıdakiler gibi bahçeden kaçacağımı sakın sanmayın!
İşim
gücüm çok! Aslında zamanım da yok!
Ama,
“milli servet yaş yaprak bahçede
beklemez. İşlenerek kuru çay olmak ister” diyecek ve şimdiye kadar elime
almadığım çay makasını kaparak bahçelere dalacağım!
Dostlarım,
Hayrullah Öztel’i, Erdal Saral’ı, Yavuz Selim Çakıroğlu’nu, Kemal Kahraman’ı,
hatta çay sektörü ile haşır neşir olmama vesile olan şimdinin Sürmene Belediye
Başkanı Rahmi Üstün’ü, dahası Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan’ı
arayacak, günlük olmasa da saatlik ücrete razı olup yaş çay yaprağı
toplayacağım!
Toplamalıyız
da!
Toplayabilecek
insanımız da, gücümüz de var!
Rizeli
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan nasıl dedi?
“Biz Bize Yeteriz
Türkiye’m”
Öyle
ise buyurun, hep beraber kendi kendimize yetmeye…
Bunu
da ispat etmek için bahçelere dalarak, yaş çay yaprağı toplamaya!
HAYDEN BAHÇEYE!