Cinsiyet
eşitsizliğinin en belirgin olduğu alan siyaset alanıdır. Dolayısıyla “kendi
bünyesinde dahi kadının mağduriyetini yok edememiş siyaset mi kadınların
sorunlarını çözecek?” diye düşünürken…
AK
Parti milletvekili Özlem Zengin, “Ak Parti gelene kadar, KADIN kelimesi bile
yoktu! Ak partiden evvel, Türkiye’de kadınların yüzde yetmişi hayatın içinde
hiç yoktu. Bu kadınların milletvekili ve öğretmen olma şansı yoktu. Avukat
olamıyordu…” diyerek siyasi bir konuşma yaptı.
İktidar
oldukları günden bugüne kadar yaptıklarıyla övünenlerin görmezden geldikleri
bir konu var. Önemli olan dünya konjöktörü içinde Türkiye’nin aldığı yol.
Elbette 18 yılda toplum değişim gösterecek, başörtüsü dâhil birçok konuda toplumun
ve siyasetin bakış açısı değişim gösterecekti.
Sayın
Zengin’den beklerdim ki, partisinin kadınlar için yaptıklarını ve ilklerini
sıralarken, AK Partinin MECLİSTEKİ kadın milletvekili mevcudiyetlerine bir
baksın.
Soruyorum;
“kadın erkek eşitliği” konusunda ne kadar yol aldık?
“Türkiye
hala siyasal kararlara katılımda toplumsal cinsiyet eşitliği açısından dünya
ortalamalarının altında.” Siyasi partiler kadınlara, kadınların istediği kadar
değil hala kendi istedikleri kadar alan açıyor ve ilgi gösteriyor… Kadın
mağduriyetini parti mağduriyeti gibi gösterenlerin, seçimlerde kadınları nasıl
görmezden geldiklerini… KADINLARIN, AK Parti listeleri dâhil, siyasi partilerin
ilk sıralarında yer bulamadıklarını biliyoruz.
Kadını
güçlendiremeyenlerin, Meclise ve siyasetin karar alma mekanizmalarına
taşıyamayanların; “kadını var ettik” demesi, samimiyetsizliktir. Kadına şiddeti
dilinizden düşürmüyorsanız, asıl şiddetin kadınsız bir siyaset yaratmak
olduğunu bilmeniz gerekir.
Hiçbir
kadın siyasetçi bu konuda partisini savunmaya kalkmasın…Rakamlar ortada.. 24
Haziran 2018 Genel Seçimlerinde ise meclisteki kadın vekil oranı %17.1
İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1990 yılında mezun olan. Mezuniyetinden sonra
bir süre Amerika’da yaşayan. Bir müddet serbest avukatlık, Kanal 7’ de
televizyon programı, ve Akit Gazetesinde köşe yazarlığı yapan, 2003 yılında AK
PARTİ İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilerek aktif siyasete başlayan,
Milletvekili, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanı, AK Parti Gurup Başkanvekili
olan bir kadının, meclis kürsüsünde daha gerçekçi ve sağduyulu konuşması
gerekirdi.
Nihayetinde
hangi konumda olursanız olun, önce kendiniz olmalısınız.
Demokrasiden,
adaletten, özgürlük ve eşitlikten söz ediyorsanız, toplumun bir kesiminin
tarafı olup, başörtü üzerinden siyaset yapmamalısınız. Yoksa! Düne kadar
eleştirdiğiniz kesimle aynı düzeyde olursunuz.
Sayın
Zengin’i biraz bilgilendirelim; İfade ettiği gibi İstanbul’da ilk kadın
belediye başkanı AK Partiden değildir. Bilindik bir isim olan, 1989-1994
yılları arasında Şişli Belediye Başkanlığı görevini yürüten Fatma Girik,i yok
saymanızı anlayamıyoruz. Ayrıca “Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı” 1930
yılında Sadiye Ardahan’dır. Bu ilkleri daha da çoğaltmak mümkün.
Son
olarak; “AK Partiden önce kadının, başbakan ve bakan olma şansı yoktu” diyerek
iddialı bir çıkışta bulunan Sayın Zengin’den sonra AK Partiden, BİR KADIN
BAŞKAN çıkışı BEKLİYORUZ.
İlklerin
ilki olmak adına!..