SON DAKİKA
SON DAKİKA


İşte size (şiddetsiz) çözüm!
1.04.2021

Konuşanı çok düşüneni yok, bir ülke haline geldik!  

Herkes şiddetten şikâyet ediyor ama durumu iyileştirmek ve değiştirmek için elle tutulur bir çare üretilemediği gibi nereden başlanması gerektiği konusunda da bir fikir birliğimiz yok. Gündem kadın üzerinden dönerken, tepkimiz hep aynı… Ya erkekleri suçluyor ya da, “cehalet” diyerek işin içinden çıkıyoruz.

Bu kafayla bizi ne yasalarımız ne de tasalarımız kurtarır.

Sorumluluklarımızın bilincinde değiliz. Herkes, kendinin ve önceliklerinin derdinde… Gerçekleri görmek ve sorgulamak yerine, kalabalıkların ya da tarafımız olarak gördüğümüz insanların söylemlerine onay vermek gibi kolaycılığı seçiyoruz.

Daha fazla geç kalmadan “Sorunun adresi aynı zamanda çözümün adresidir.” düşüncesiyle harekete geçmemiz…

“Dünün küçüğü bugünün büyüğü” çocuklarımızın “beden, zihin, ruh ve ahlak” konusunda, ilk eğitim alanı olan aile kurumunun işleyişini ve önemini  gündemimiz yapmamız gerekiyor.

 Anne ve babaların bencilce kendilerini öncelemesi aile kurumun yozlaşmasına sebep oluyor ki, çocukların böyle bir ortamda yetişmesi, her türlü yanlışa açık, sağlıksız ve korunmasız kalmalarına neden oluyor.

İnsanı işlemek ona şekil vermek insani ve ahlaki değerleri öğretmek en kıymetli sözleşmedir. O vakit işe aile kurumundan ve ebeveynlerin zihniyetinden başlayacağız. İnsanların doğruyu yanlışı, duygu terbiyesini ilk öğrendiği alandır aile kurumu.  Her çocuk kendi ortamından yaşadıklarından ve öğrendiklerinden yola çıkarak bir kişilik ve aile tanımlaması edinir… İleriki yaşlarda kendi bildiği türden bir aile ortamı yaratmaya çalışması, bu süreçte anne ve babasını örnek alması kaçınılmazdır. Yaşadığı ortamdan edindiklerini daha sonra sosyal yaşamına ve karşı cinse yansıtacaktır. Şiddetse şiddet. Sevgiyse sevgi.

Kendini değerli hissetme, zorluklarla mücadele etme, saygı ve sevgi gibi duyguları, yaşayarak öğrenen çocuklarımızla  ancak, şiddetsiz bir toplum inşa edebiliriz. Bu yüzden çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için paylaşımın, sevgi ve anlayışın barındığı bir aile ortamının oluşturulması şart!

Sevgi de ve şiddet de öğrenilen duygu ve davranış biçimleridir. 

Dolayısıyla çocukların şiddetten önce sevgiyle tanışması gerekir.

Bugün gençlerin şiddete meyilli olmasının suçlusu kendileri olabilir mi? Sonuçta armut dibine düşer.  Sonuç olarak; şiddetten dert yanarken, sadece toplumun diğer yarısını suçlamak bizi çözüme götürmez.

 

Çocuklarımızın sağlıklı bir duygu gelişimine sahip olması, “nefret ve şiddet duygularından” uzak yetişmesi, ebeveynlerinin olduğu kadar devletin de  görevidir.  Yeterli kalitede insan yetiştiremediğimiz müddetçe sonuçlarıyla mücadele etmeye devam ederiz. Kıymetleri okurlar; “Kişi insan olarak doğmaz. Ona verilen şekille insan olur.” 

Aile kurumunu sağlam temellere oturtmadıktan ve ideal bir hukuki düzenlemeye kavuşturamadıktan, çocuklarımızı iç ve dış olumsuzluklardan koruyamadıktan, onları okuyan ve düşünebilen, umutlu insanlar olarak yetiştiremedikten sonra hangi söylemleri sarf ederseniz edin, şiddet eylemlerini küçültemezsiniz.  

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap