Sayın Kılıçdaroğlu elbette pozitif düşünmeniz,
başaracağınıza ve her şeyin yolunda gideceğine inanmanız, topluma da bu yönde
mesajlar vermeniz siyasetiniz için önemli. Ancak bu başarmanız için yeterli
değildir. Bu olsa olsa kendi seçmeninizi motive eder ve heyecanlandırır.
Daha geniş kitlelere ulaşmak ve kabul görmek için ülke
meseleleri hakkında daha fazla emek sarf etmeniz, çözümler ortaya koymanız
özellikle de adaylık konusunda direnirken, toplumdaki karşılığınızı iyi analiz
etmeniz gerekiyor.
Bu arada CHP seçmeninin söylemleriniz kadar ortaya
koyduğunuz resme de baktığını… Oturduğunuz masadakilerden rahatsız olduğunu göz
ardı etmemelisiniz.
Bugüne kadar o masada yan yana gelmenin dışında, kamuoyunun
dikkatini çekecek bir şey yapılmaması, insanlara zaman kaybı algısı veriyor.
Millet İttifakı olarak oturduğunuz masanın, dili de, yüreği
de başka başka… Dışarıdan bakınca, en ufak bir sallantı da alaşağı olacakmış
gibi görünüyor.
Nihayetinde yüzde 51 oyla kurulan “Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemini” yeniden parlamenter sisteme taşıma iddiasındaysanız, parmak
hesabından ve magazinsel ortamlardan çıkıp daha gerçekçi eylemler ve de
söylemler ortaya koymanız bekleniyor. Örneğin o masadan ne ekonomi ne de
sığınmacılar konusunda net bir duruş göremedik.
Diyeceğim şu ki, kendiniz için bile umut bulamadığınız bir
masayı topluma inandırmaya çalışmanın en büyük zararı yine topluma olacaktır.
Siyasette umut kaybı, ülke için zaman kaybıdır.
Siyasi partiniz size deneme yanılma imkânı verebilir ama
halk vermez. Sahte özgüven, sadece halk nezdinde değil, partinizdeki alanınızı
da, elinizi de daraltacaktır.
Fırsat bulmuşken diyerek şans aramak çok akıllıca bir iş
değildir.
Asıl mesele doğru kişinin arkasında, doğru insanlarla
durmaktır. Topluma ve sağduyunun sesine kulak vermektir. “Zafer Partisi Genel
Başkanı Ümit Özdağ’ın cumhurbaşkanı adayı olarak Mansur Yavaş’ı göstermesine;
“Bir CHP’linin önerilmesinden memnuniyet duydum” dediniz ama devamını
getiremediniz.
Sonrasında Sayın Yavaş’ın alelacele (içeriği beklentinin
altında olan) bir açıklama yapmasını istediniz. Arka planda masanın plansızlığı
olduğu aşikâr… Diyeceğim şu ki, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu Millet İttifakı
seçmeninin algısına yerleşmiş bir kere… Bu vakitten sonra iki belediye başkanı
dışında kimi aday gösterirseniz gösterin, CHP seçmenini mutlu etmeyecektir.
Sonuç olarak; en
güçlü aday olarak görülseniz de; toplum beklentisine bakarak, Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu’nun, adaylık denkleminden çıkarılması pek mümkün görünmüyor.
İşin ucunda sadece Cumhurbaşkanlığını kazanmak yok. Masanın
yeni sistemi hayata geçirmeniz adına meclis çoğunluğunun elde edilmesi için
küçük partilerin büyüklerin listesinden girme meselesi var ki, Deva ve Gelecek
Partisinin adaylarının olası bir CHP listesinden seçime girmesi söz konusu…
Bunu, CHP seçmenine nasıl açıklayacağınız merak edilmekte…
“Siyasette bir saatin bile çok önemi var, yarınlar birçok
değişime gebe, gün ola devran döne…” diyelim.
“Her masanın bir dili vardır. Kim bilir hangi ayrılığın son
sözünü saklar içinde...”