SON DAKİKA
SON DAKİKA


Siyaset düşmanlık alanı değildir!
24.06.2021

Siyasi rakibini düşman gibi göstermek, Türk siyasetinin geleneği haline geldi.

İtiraz eden çıkabilir ama son yıllarda suni gündem oluşturmak, algı ve düşmanlık yaratmak;  siyasetin en fazla kullandığı araçlardan oldu.

Siyaset, “Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olduğunun” farkında bile değil. Yarattıkları düşmanlık toplum nezdinde siyaseti; zararlı, yıkıcı, bölücü bir faaliyet olarak göstermekte, çözüm alanı olmaktan çıkararak, sorunun kendisi haline getirmekte…

Bu tür ortamlar insanları, siyasetten soğutuyor; sağlıklı düşünmekten, akılcı ve doğru kararlar vermekten alıkoyuyor.  

Siyaset bilmeli ki; “insanlar barış içinde daha iyi düşünebilir ve de yönlendirilebilir.”

Çatışmacı ve kışkırtıcı siyasi söylemler ve kullanılan kavga dili, partileri savaş alanı haline getirmekte. Keşke siyaset arada bir aynaya baksa…

Siyasi kavgalarında karşıdakinin kişiliğine, inancına, emeğine, geçmişine hatta ailesine bile saldırılabiliyor. Dostluk, vefa, hizmet duyguları kuru çekişmelere feda edilebiliyor. Değerler mücadelesi değil bu; çoğu zaman adı bile konulmayan tiyatro gösterisi.

 

Peki, toplumu özellikle de gençlerimizi, mesuliyetsiz, ilkesiz, değerleri yok sayan, her şeyi düşmanlık üzerinden tanımlayan politik zihniyetten nasıl kurtarabilir ve de uzak tutabiliriz?

İş sağduyulu insanlara ve topluma düşüyor. Kendi benlik bütünlüğümüzü ve ülke birliğimizi tehlikeye sokabilecek olan yıkıcı potansiyelden kaçınmamız, öfkemizi kontrol etmemiz ve ortada dolaşan kirli bilgileri kullanmamamız gerekiyor.

Birbirimizi dinleyerek, saygı çerçevesinde konuşmayı becerebildiğimiz, siyasetin kuru çekişmelerinin asıl gayesini idrak edebildiğimiz gün, toplum kendi gündemini oluşturacak, barışını kuracak, siyaseti de fabrika ayarlarına döndürecektir.

 

Toplum yaşamının hemen hemen bütün alanlarında olduğu gibi elbette siyasette de, “muhalif ve rakip” olgusu var. Ama bu kavramların içini sadece düşmanlık ve kinle doldurmak, bir zihniyet bozukluğudur.

 “Muhalifliği” düşmanlık olarak değil, bir görüşe ve eyleme karşı olmak, farklılık; “Muhalif tutumu” ise, fikirde, projede ve eylemde çeşitlilik ve zenginlik kaynağı olarak görmeliyiz.

Tutarlı projelere ve politikalara dayalı bir muhalif tutum, hem ülke hem de siyasi iktidar için de bulunmaz bir nimettir.

Siyaset ‘mağdur' görüntüsü verebilmek için sürekli bir düşman yaratma çabasından vaz geçmelidir. Toplumun kendilerine inanmasını, sağlıklı seçimler yapılmasını isteyenler, düşmanlık değil, çözüm ve umut üretilmeliler… Bu ilkeli duruş siyaseti aynı zamanda, mafya ve sokak çetelerinden uzaklaştıracak, mücadelelerini millete dönük, daha temiz bir ortama taşıyacaktır…

Sonuç olarak; Kendi sorunlarını ve öfkelerini değil, vicdan ve sorumluluk çerçevesinde, toplumun kaygılarını dillendiren, ortak değerleri birleştirici unsur olarak kullanan siyasi partiler, toplumun enerjisini yüksek tutacak, bu enerjiyi, hoşgörü iklimi içinde kendi taraflarına çevirebileceklerdir.

Sloganımız; “Birlikte iyileşebilir ve birlikte güçlenebiliriz.”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap