SON DAKİKA
SON DAKİKA


Suriyeli çocuklar, belirsiz yarınlarımız!..
15.04.2021

Çocuklarımızın “salgın, savaş, göç… gibi”, travmatik bir dönemi yaşamış olmalarından rahatsız olmayanımız var mıdır? Yaşamları boyunca unutamayacakları kötü anılara sahip oluyorlar. Bizlerse hala ellerine tutuşturduğumuz birer tabletle eğitim dâhil bütün sorunlarını çözdüğümüzü ve gelecekle ilgili kaygılarını giderdiğimizi zannediyoruz.


Salgının olumsuz etkileri kadar Suriyeli sığınmacıların da, yarınlarına nasıl bir yara açacağının farkında bile değiliz. Sadece ülkemizin demografik yapısı değişmiyor, bozulan sosyal yapımıza bağlı olarak ekonomik ve güvenlik konusunda da, yaşayacağımız sorunlar önümüzde duruyor.


Özellikle sığınmacılar sürecini iyi yönetemeyen mevcut iktidar, çocuklarımızın yarınlarda güven ve işsizlik gibi büyük sorunlarla karşılaşabileceklerini öngöremiyor. (Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 26,9 oldu.)

Suriyeli altı çocuklu bir ailenin, dördüzleri oldu haberi endişelerimizi haklı çıkarıyor. Sadece 4 yılda, ülkemizde doğan Suriyeli bebek sayısı 80-90 bini bulmaktadır.


Hâlihazırda 4 milyondan fazla mülteci ve sığınmacının 1,7 milyonu çocuklardan oluşmaktadır. En çok mülteci çocuğa ev sahipliği yapan ülkenin Türkiye olduğunu belirten UNICEF’in, bu çocukların %39’unun depresyon içinde olduğunu ve binlerce Suriyeli çocuğun eğitime katılamadığını belirtmektedir. (Türkiye’deki kayıp mülteci çocuk sayısının 350 bin olabileceği ifade ediliyor.)Yani sokaktalar…

Suriyeli çocuklar; hem tehlikede hem de tehlikeliler… Nasıl mı?


"Avrupa’da Kayıp Mülteci ve Göçmen Çocuklar" raporuna göre, yanında ebeveyni olmayan çoğu refakatsiz ve kimsesiz binlerce çocuk, organize suç örgütlerinin elinde, zorla fuhuş, uyuşturucu kaçaklığı, emek sömürüsü, organ ticaretinde kullanılıyor…


“Maalesef bunun topluma ve çocuklarımıza nasıl yansıyacağı konusunda ülkemizde yapılan sağlıklı bir çalışma yok. Refakatsiz göçmen çocuklara ilişkin istatistikî verilerin yetersizliği sorunun boyutlarının anlaşılmasını da yetersiz kılıyor.”

Bu çocuklar hem toplum hem de diğer çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturmakta.

Bunun anlamı; “Büyük şehirler birbirinden habersiz ve birbirine yabancı sığınmacıların barınağı haline gelirken, çeşitli tehlikeleri de, bünyesinde barındıracak, sosyal hayat zamanla güvenli olmaktan çıkıp, tehlikeli ve korkutucu bir niteliğe bürünecektir…” Hele de İstanbul.


ABD Ulusal İstihbarat Konseyi'nin "Küresel Eğilimler 2040 Raporu"; 2035'te 18 milyon nüfusla İstanbul’un, Avrupa'da nüfusu en yüksek olan şehirler sıralamasında birinci sırada olacağını açıkladı.

Geleceğimizin sorunu; Yarının yetişkini eğitimsiz 1.7 milyon sığınmacı çocuk. Her türlü kötülüğe ve yasa dışılığa açık ve meyilli 1.7 insan oluyor.

Yaşadığı topluma uyum sağlayamayan ve nitelikli eğitim almayan milyonlarla ifade edilen bu çocukların, uzun yıllar ülkemizde kalacaklarını ve ülkenin geleceğinde yer alacaklarını dolayısıyla ülke geleceğinin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağını düşünün.


Türkiye ekonomisinde yaşanan küçülmeye karşılık, gittikçe büyüyen sığınmacılar.

Sonuç; Suriyeli sığınmacılar ve özellikle sokaklarda ki çocukları için bir önlem almazsanız, yarınlarda istenmeyen olaylarla ve beklenmedik durumlarla karşılaşabilir, büyük bir kaosu ve krizi yönetmek zorunda kalabilirsiniz.

Bu bilinmezliği Türk Milletine özellikle de, çocuklarımıza yaşatmaya kimsenin hakkı yok!

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap