Karadeniz
Gazetesi için Rize’nin olmazsa olmaz değeri vardır…
Bu
değeri kim olursa olsun yok sayamaz…
Et
tırnak ile nasıl ayrılmaz ise Karadeniz Gazetesi’ de Rize’den ayrılmaz…
Bu
yönde Karadeniz Gazetesi her zaman hancı
biz çalışanları unvanımız ne olursa olsun yolcu olmuşuzdur…
Hata
insanlara özgüdür…
Kardeşlik öyle
bir denizdir ki dibi bulunmaz,
Öyle bir sırdır
ki her gönül kaldırmaz,
Öyle özeldir ki
vicdanı olmayan anlayamaz..
O
nedenle vicdan yerini hataya bıraktığı zaman özür dilemek bir görevdir..
Rize-Trabzonspor
maçından sonra spor sayfamızın Trabzon
ile Rize’nin abi kardeş iki şehir gibi olduğunu anlatmak isterken attığı başlığının maksadını aşması Rizeli dostlarımızı
haklı olarak üzmüştür…
Tepkilerini
doğal karşılıyoruz…
Güzel
bir söz vardır..
‘Yükün
kardeşlikse belin bükülür ama gönlün bükülmez.’ diye…
Karadeniz
Gazetesi Trabzon ile Rize’nin sesidir kulağıdır, dilidir…
Ailenin
bir ferdidir…
Bir
aile içinde insanların hataları yüzünden
kırgınlıklar olabilir ama gönlü birbirlerine asla bükülmez…
Rize
çok özel bir şehir..
Türk
siyasetine, Türk sporuna, Türk iş dünyasına damgasını vurmuştur..
Başbakanlar,
Cumhurbaşkanları, Bakanlar, Spor adamları nice Türkiye’de marka olmuş Türk ekonomisine can veren işadamları
yetiştirmiştir…
Türkiye’de
hiçbir şehre nasip olmayan değerlerini bünyesinden çıkaran bir şehir olmak
sadece Rize için değil Trabzon içinde gurur vericidir…
Rize’nin
yetiştirdiği o bakanlar, o başbakanlar, o Cumhurbaşkanları Trabzon’u Rize’den
ayrı tutmayarak her zaman çok özel ilgi
göstermişlerdir…
Rize’nin
bağrından çıkmış en önemli tarihi kişilik Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır..
Rize’li ‘Reis Kaptan’ın (Ahmet Erdoğan) oğlu..
Rizeli
olması ile her zeminde gurur duyduğunu anlatır…
Boş
zamanı olduğu an dinlenmek için soluğu baba ocağı Güneysu’da alır…
Söz
konusu Rize olduğu için Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın bizzat kaleme aldığı ‘RİZELİ OLMAK’ başlıklı yazısı sizlerle
paylaşmak hasıl oldu…
Rize’yi
çok iyi anlatıyor…
İşte
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rize yazısı..
***
Her
şehrin, beldenin bir kimliği vardır.
Benim
şehrim, baba ocağım, memleketim Rize de, kendine mahsus özellikleri olan,
kimlik sahibi bir şehirdir.
Mesela
Rize, denizden ve karadan ülkeye yönelebilecek saldırılara karşı daima teyakkuz
halinde olmuştur. Birinci Dünya Savaşı’nda, sonuna kadar mücadele veren
şehirlerden biri de Rize’dir.
Cumhuriyet
kurulurken de Rize, Milli Mücadeleye en büyük katkıyı sağlamış
şehirlerden biridir.
Rize’nin
coğrafyası, güzel olmanın ötesinde göz kamaştırıcıdır. Baharı, yazı,
dört
mevsimi; yeşili, ormanı, dağları, dereleri, deniz kıyısı, her şeyi ayrı bir
güzeldir. Toprağı cömert, mahsulü bereketlidir.
Beşeri
kaynak bakımından da zengin bir şehirdir Rize. İnsanları zeki, yetenekli, mert,
mücadeleci, yardımsever, vatanına ve milletine bağlı, vefakar kimselerdir.
Rize’nin
insanı, sırtınızı yaslayabileceğiniz bir dağ gibi vakurdur.
Hayatımın her döneminde, girdiğim her mücadelede hemşerilerimi de yanımda gördüm.
Rize,
yoksulluk ve yoksunluk devirlerinde, sılada ve gurbette hemşerilerine sahip
çıkan, ihtiyaç sahibi herkese, kendini düşünmeden elindekini, avucundakini
veren cömert insanlar diyarıdır.
Aile
büyüklerimden, çevremden buna dair sayısız hikaye dinlemiş, sayısız hadiseye
şahit olmuşumdur.
Benim
gözümde hemşerilerimin en önemli özelliklerinden biri de merhametli
oluşlarıdır.
Rize
insanı, gurbette sabırla, çileyle helalinden elde ettiği kazançla, yemeyip
yedirerek, giymeyip giydirerek ailesini ayakta tutmuştur.
Eğitim
için gurbete giden gençlerimizin pek çoğu hem çalışmış, hem okumuştur. Kendisi
eğitim imkanı bulamayan hemşerilerim de, çocuklarına en iyi eğitim imkanlarını
hazırlamaya gayret etmiştir.
Memleketimin
insanlarının bir başka önemli özelliği de maneviyatlarının kuvvetli oluşudur.
İnancına, ibadetine, ahlakına düşkün, erdemli kişilerin yaşadığı bu topraklar,
en sıkıntılı dönemlerde dahi maneviyat dünyamızda unutulmaz izler bırakan
şahsiyetler yetiştirmiştir.
İnşallah
bundan sonra da aynı manevi bereket devam edecektir.
Hemşerilerim adeta Evliya Çelebi’nin torunu gibidirler. Ülkemizin dört yanına ve dünyaya dağılmışlar, ama asla köklerinden kopmamışlardır. Doydukları yeri sahiplenmişler ama doğdukları yeri unutmamışlardır. Daha da önemlisi, gittikleri yerlerde öğrendikleri güzel şeyleri memleketlerine taşımanın çabası içinde olmuşlardır.
Bölgenin en iyi üniversitelerinden birine sahip olan şehrimiz, ilçelere kadar yayılan modern hastaneleriyle sağlık hizmetlerinde çok iyi bir yere geldi.
Toplu konutlar, yollar, köprüler, spor tesisleri, yurtlar daha nice hizmetlerle Rize, yepyeni bir döneme girdi.
Hiç
şüphesiz, diğer şehirlerimiz gibi Rize’de daha fazlasına layıktır.
Önümüzdeki dönemde, bir yandan da Rize’yi yeni ve daha büyük hizmetlerle buluşturmanı çabası içinde olacağız. Yeşilin her tonuyla bizi selamlayan, muhteşem güzelliklerdeki yaylalarıyla bize huzur veren, coşkun denizin sert dalgalarıyla bizi heyecanlandıran, yüzü de yüreği de güzel insanlarıyla bizi kucaklayan Rize’nin evladı olmanın bahtiyarlığını taşımaktan gurur duyuyorum.
Unutmayınız,
tarihi, coğrafyası ve insanıyla başlı başına bir marka olan Rize’yi görmemişseniz,
Hayatınızda büyük eksiklik var demektir.
Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı
***
Rize’yi
bundan güzel hangi duygular anlatır ki…
Ne
diyor Erdoğan;
‘Hemşerilerim
adeta Evliya Çelebi’nin torunu gibidirler. Ülkemizin dört yanına ve dünyaya
dağılmışlar, ama asla köklerinden kopmamışlardır.’
Diyeceğim
şu ki..
Karadeniz
Gazetesinin 41 yıllık yayın sürecinde en büyük desteği aldığı illerin başında
Rize gelmiştir ve
41
yıldır Rize’nin sevinçleri ile gülmüş Rize’nin üzüntüsü ile ağlamış gazete
olmuştur…
Zaman
zaman bilmeyerek bireysel olarak yapılan hatalar özrü gerektirse de bu
birlikteliği asla bozamaz..
Trabzon
ve Rize nasıl et ve tırnak gibisi ile Karadeniz Gazetesi ile Rize’de öyledir…