Trabzon sorunları karşısında  kusura bakmasınlar ama ne yazık ki sorunlu bir topluma sahip.

Herkes  kendi menfaatinin peşinde.

Siyasi Partiler, Sivil Toplum örgütleri, yerel yönetimleri yönetenler o koltuklara gelirken verdikleri mücadelenin onda birini Trabzon’un sorunları için vermiyorlar…

Adeta  kalkıp sorunlara el attıkları zaman alttaki  koltuklarını birileri alıp gidecek!..

Tabi ki duyarlı isimler de var..

Trabzon siyasetinde  yıldızı parlayan isimlerin başında İYİ Parti Trabzon İl Başkanı Azmi Kuvvet’in geldiğini  kimse inkar edemez…

Suskun çaresiz ve sorunlara duyarsız bir şehir yapısının içinde elinden geldiğince sorunlara değinen önemli mesajlar verip önemli uyarılar yapan bir il başkanı olarak karşımızda.

Öncelikle bir beyefendi…

Kırmadan, dökmeden siyaset yapıyor…

Eleştiri boyutları yapıcı olmanın çok ötesine geçmiyor…

Teşkilatları ile tam bir uyum içinde…

Ankara-Trabzon arasında iyi bir köprü kurmuş durumda…

Uzun yıllar İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın yol arkadaşı olması nedeni ile hem Genel Başkanı hem de Aydın ile iyi diyaloglar kuran yaptırım gücü olan ender il başkanlarından biri konumunda desek doğru olacaktır…

Bu yazıyı kaleme almamın nedeni de Trabzon konusunda her zaman duyarlı ses vermesidir.

Son örneği gazetemizin bugünkü manşetinde yer aldığı  Trabzon sahillerinin resmen yok edilişine karşı güçlü bir ses vermesi olmuştur…

Trabzon’da kıyı şeridine yol yaparak vatandaşa sahil bırakmayan  son olarak  Akçaabat Söğütlü’de sahil yolu projesi karşısında suskun kalan Trabzon’un sesi olurken  Başkan Kuvvetli konuyla ilgili Güney Çevre Yolunu hatırlattı.

Kuvvetli  “Güney Çevre Yolu yapılmadıkça bu şehrin trafiğini bertaraf etmek zor. Bu konu hep tartışılacak. Denizi tahribat etmek yerine acilen Güney Çevre Yolu hayata geçirilmelidir. Artık denizimizi yok etmeyelim. Trabzon büyük bir hızla deniz şehri özelliğini kaybediyor. Bu bizleri üzüyor.’ diyerek çağrısını yaptı…

Madem ses veren sadece Başkan Kuvvetli  bunun üzerine gitmeli.

Söğütlü sahilinin yok edilmemesi için çağrı yapmaya devam etmeli.

Liderlik böyle bir şey.

Liderlik  yaşadığı ülkenin, yaşadığı şehrin sorunlarının çözümü için arkasından insanları koşturmaktır..

Bu şehir artık sahillerinin yok edilmesine izin vermemeli.

Deniz şehri Trabzon dolgu şehri Trabzon haline büründü.

Şehir deniz ile resmen koptu.

Şehir bir beton yığını haline geldi.

Şehrin merkezi  tam anlamı ile keşmekeş olmuş.

Trafik sorunu aldı başını gidiyor.

Bayram’da çok net gördük ki  Trabzon’a  batı’ dan ve  doğuya gitmek işkence olmuş.

Boztepe ve Çukurçayır’a çıkmak ise insanı delirtiyor.

Şöyle uçaktan bir şehre bakın neyin ne olduğunu görürsünüz.

Ama kimin umurunda!

Peki bu şehrin sivil toplum örgütleri nerede?

Hiç kimsenin sesi çıkmıyor…

Trabzon'un sorunlarına karşı böylesine duyarsız bir sivil toplum örgütlerinin varlığının Türkiye’de bir başka şehirde olduğunu düşünmüyorum.

Herkes koltuğunda yan gelip yatmayı  tercih ediyor.

Bu arada Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nun  ‘Akçaabat’taki trafiğin bir şekilde rahatlatılması gerekir.Şu anda üzerinde mutabakata varılan sahilin doldurulmasıyla oradan geçecek bir proje ortada yok. Sadece konuşulan şeyler var. Ulaştırma Bakanımızı Sayın Cahit Turan’la da konuştuk konuyu. Çeşitli alternatifler var. Altgeçitler ve battı-çıktılar ya da yukarıdan tanjant vari bir yolla geçilmesi gibi alternatifler de masada. Sahil de bu alternatiflerden sadece biri. Şu an için bu projelerden herhangi birinde mutabakat yok. Buna sadece Karayolları değil şehir karar verecek. Hem Akçaabat Belediyesi hem Büyükşehir Belediyemiz hem milletvekillerimiz hem de sivil toplum kuruluşlarıyla belli bir noktaya geldikten sonra paylaşıp alternatifler üzerinde karar vermemiz gerek. O sahilin bu şekilde bozulmasını ben çok arzu etmiyorum” açıklamasını çok önemli bulduğumu söylemek istiyorum.

Şehri yöneten Başkanın böylesine  duyarlılık göstermesinin  sözde kalmayacağını arkasında duracağını özellikle bu şehrin sahillerinin dolgu tecavüzü ile yok edilmesine artık izin vermemesi gerektiğini ve izin vermeyeceğini  bu konuda Murat Başkan’da önemli bir şans olduğunu düşünüyorum’

Büyükşehir’de büyük bir revizyon yapıp yeniden yapılaşmaya giden Başkan  Zorluoğlu Trabzon için yepyeni bir sayfa açmak zorunda.

Bu noktada kavga ise kavga edecek, hiç kimseye taviz vermeyecek  bir yapısı olduğu biliniyor.

Söylemek istediğim Trabzon artık sahipsiz kalmamalı.

Sorunları karşısında Büyükşehir Belediye Başkanının önderliğinde hiç bir siyasi hesap yapmadan herkes sesini gür bir şekilde çıkarmalı.

Söz konusu Trabzon’un menfaati ise siyasi çekişmenin ne önemi var ki!

Sivil toplum örgütlerinin koltuklarını kusura bakmasınlar işgal edenler artık bu   şehrin yarınları için kendilerine gelip taşın altına ellerini koymalılar.

Koyamıyorsalar kişisel hesap yapıyorlarsa o koltukları bıraksınlar.

Beyler;

Trabzon’a sahip çıkın…

PEKİ BUNLAR NASIL OLUYOR!

Sevgili okurlar;

Türkiye terörle mücadelede tarih yazıyor.

Birileri  içeride ve dışarıda çok ama çok rahatsız oluyor.

PKK’nın aranan dağ kadroları tek tek etkisiz hale getiriliyor.

PENÇE Harekatı’nda 100’e yakın  terörist etkisiz hale getirildi.

Hainlerin inleri tek tek basılıyor.

Kandilin burnunun dibine yerleştik artık.

İşin en ilginç olanı ise;

Ele geçen cesetlerde HAÇ işaretli imgeler ve üzerlerindeki materyallerde Sutoro Örgütü izleri, yezidi dövmeler, PKK, YPG SDG, YPG DSG HPH PYD SDF terör örgütleri, Ermeni kawalist objelerinin olması oldu…

Anlaşılan o ki; 

PKK artık ülkemizde militan bulamayıp, Suriye ve K. Irak'tan eleman devşiriyor!

Doğu ve Güneydoğu’ya huzur gelmesi devletimizin açılım politikasının hasadı olan bu yeni gelişme, Kürt halkının "PKK'nın gerçek yüzünü görüp, evladına nasihat etmeye başladığını gösteriyor."

PKK'nın, “OKUL, HASTANE, YOL, ELEKTRİK, SU, AŞ,  İŞ bize verilmiyor” propagandasını çöp eden devletimiz, YATIRIM ve KUCAKLAMA politikası ile PKK propagandalarını yerle yeksan etmiştir…

Peki bunlar nasıl oluyor?

Askeri, polisi, istihbaratı, jandarması bu ülkenin Cumhurbaşkanı ,İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ile  tek yumruk olması ile oluyor.