Malı ile
gururlanmak,servetine güvenmek,ekonomik gücüne aldanarak böbürlenmek insanı
şımarıklığa sevkeder.Kendini mal sevgisine aşırı şekilde kaptıran,kafa ve
kalbini hep onunla meşgul eden kimsenin diğer fakir insanlara karşı şımarması…Evet,dünya
bir imtihan meydanıdır.Bu dünyada mazlum olanlar ve zalim olanlar elbette
vardır.
Dünyanın
çeşitli coğrafyalarında fakirlik,güçsüzlük ve kuvvetsizlik yüzünden zayıf
düşen,çaresizlik içinde kalan nice insanoğlunun varlığı açıkça ortada ve
dünyanın her köşesinden bu durumlar izlenmekte.Onlara uygulana zulümleri
ibretle ve hayretle izliyoruz.Zulüm karşısında hakkı söylemek en büyük
görevdir,ama bugünkü dünya düzeninde Türkiye’den başkasının bu konulara
kulaklarının sağır olduğu apaçık ortada…Mazlumların feryadı karşısında sessiz
ve sağır kalırsanız başınıza öyle musibetler gelir ki,sizin tüm
varlığınız,zenginliğiniz acze düşer.(kurunun yanında yaş da yanar..)
Gücünüze,malınıza,servetinize,zenginliğinize güvenip dünya üzerinde
sizden güçsüzlere adaletli
davranmazsanız,onları ezerseniz,onların üzerinde “demoklesin kılıcı”
olursanız,bilesiniz ki,Yüce Allah’ın gazabı büyüktür ve bir gün mutlaka tecelli
edecektir…Hiçbir dünyevi hırs,hiçbir çıkar ve siyaset bir insanı yaşatmaktan
daha değerli değildir.Masum insanları katledenler,böyle durumlara maddi ve
manevi destek verenler,gerçekte bütün insanlığı katletmişlerdir.Er veya geç,bu
dünyada cezalarını bulacakları gibi,ahrette de büyük bir azap onları
beklemektedir…
Dünya bugün tek bir gündemle yani”korona”denilen bir virüsün meydana getirdiği ölümcül bir hastalık belasıyla debeleşiyor. Dün,dünyanın gündemi olan Suriye meselesi,Akdeniz’de petrol gerginliği,PKKya tırlarla silah yardımı ve birçok konu sanki hiç yaşanmamış gibi…Bugün her ülke bu salgınla başetmek için çırpınıyor ama…Bu durun en belirgin mesajı,”hizaya gel ey insanlık”aklınızı başınıza alın.Bir topluluğa karşı duyduğunu kin,sizi adaletten saptırmasın,Allah’tan sakının,şüphesiz Allah,yaptıklarınızdan haberdardır…