Yüce Allah, en son tüm insanlığa indirmiş olduğu Kur’an-ı Kerim’i insanların kalplerini kaynaştırmak için göndermiştir. Dolayısıyla düşmanlıkları ortadan kaldırmak, insanları birbirine yaklaştırıp kaynaştırmak ve neticede onları kardeş yapmak insanlık görevinin bir gereğidir. Yüce Allah, eğitimiyle (indirdiği Kuran’la, gönderdiği peygamberle…) insanların kalplerini kaynaştırmayı amaçlamaktadır. İnsanların kardeş olması bir gönül işidir. Kalpleri, gönülleri birbirine bağlamak, onlar arasında sevgi kanalları açmak terbiyenin en zor olan kısmını teşkil etmektedir.

Lakin bu gayeyi gerçekleştirmek için öncelikle kalplerdeki kini söküp atmak gerekir. Zira kin ve nefret, kalbe girmek isteyen sevgi ve muhabbeti engeller. Kin ve nefret dolu olan kalplere sahip olan insanların birbirini kucaklamaları mümkün değildir. Kin ve nefret dolu olan kalpler, yabani ot ve dikenle kaplanmış bir tarlaya benzer. O tarlada tarım yapabilmek için ot ve dikenlerin sökülüp atılması gerekir. İnsanların kalplerine kardeşlik tohumlarını ekip büyütmek için kin ve nefretin sökülüp atılması zorunludur. Kin ve nefret iticidir, yıkıcıdır, kırıcıdır, düşmanlığa davet edicidir…                           

YAŞAM RİTÜELİ

 Yaşam ritüelini kin, nefret ve sevgisizlik üzerine bina eden insanlar her zaman eleştirel bir konumda konuşlanırlar. İnsanların söz ve davranışları üzerine yapılan araştırmalara göre, daima başkalarını suçlayan kişi kendisine ait kusurları sürekli karşısındakine mal ederek kendini karşısındakine yansıtır. Birey, kendine has olan bu özellikleri ve davranışları, karşısındakine yansıtıp, sanki o kişinin davranışlarıymış gibi, ona yükler. Bir başka anlamla bu, bireyin ayna karşısında kendine söyleyeceklerini başkasına söyleme halidir. Yaşama enerjilerini, içlerinde biriktirdikleri kin duygusundan alırlar. Her şeye kusur bulma, beğenmeme bu tiplerin bir özelliğidir. Beğenmeme konusunda çok mahirdirler, ne yapılırsa yapılsın, en mükemmeli de yapılmış olsa, onu kötülemek onları için bir hobidir. Hayatlarını eleştiri üzerine bina ederler, yanlış anlamayın asla olumlu eleştiride bulunmazlar, zira eleştirmedeki amacı yıpratmaktır…