Toplumumuzda yaşanılan yersiz, gereksiz, mesnetsiz tartışma ve
polemiklere karşı en güçlü silah, mantıklı ve sağlıklı düşüncedir. Aksi halde
yersiz, mesnetsiz, asılsız sözlere kapılıp her şeye şüphe ile bakanlar, hem kendilerine
hem çevrelerine hem de bütün bir topluma zarar verirler ki,bunlar fitne ve
fesat yapanlar kadar suçludurlar…
Toplumun
huzurunu bozmaya çalışan kem bakışlı insanlar her zaman var olmuştur. İnsanları
karşı karşıya getirerek onların bir arada huzur içinde yaşamalarını zehirlemek
için çeşitli sosyo-ekonomik tartışmalar üzerinden öyle zehir saçarlar ki… Maalesef
bu gibi durumlar, insanları zıtlaştırır ve birbirine düşman hale getirir…
Bu noktada
şunu ifade edelim ki; bütün fertlerin ve bilhassa gençlerin içinde yer allan
fazilet duygusu ve güçlerinin doğup, büyüyüp serpileceği bu toplumda
karşılaşılacak engelleri eğitim faaliyeti ile ortadan kaldırmak insanlık için
bir borçtur. Bu ortam; ancak ve ancak, kardeşlik duygularının ve sevginin, saygının
hakim olduğu toplumlarda meydana getirilebilir…
DOSTLUK-ADALET
Birisiyle dost
olacaksan; şerefli, iffetli, haya sahibi cömert insanla dost ol. Sen bir işe
hayır dediğin zaman böyle bir dost da hayır der, evet dediğin zaman da evet der.
Öyle insanlar gördüm ki; dinine ait bir meselede asgari (en az) ile yetiniyor
ama maddi refah bakımından düşük seviyede yaşamaya katiyen razı olmuyor…
Adalet; doğru ve
insaflı olmak,herkesin hakkına riayet etmek, zulmetmemek demektir. Adalet, idarecilerin
güzel vasıflarının en faziletlisi ve toplumun devamını sağlayan sebeplerin en
kuvvetlisidir. Zira adalet, itaate sebep olup, dostluğa davet eder. Adalet ile
Salih ameller ve mallar çoğalıp, halk bahtiyar olur ve diğer faziletler de adalet
ile tamamlanır…