SON DAKİKA
SON DAKİKA


Nerede o eski Ramazanlar
23.05.2020

Malum olduğu üzere oruç ayı, Kuran-ı Kerim’de “şehr-i ramazan” olarak geçmektedir. Şehr kelimesi, bir şeyi ortaya çıkarmak, parlatmak anlamına gelir. Bundan dolayı, insanın nefsini ve ruhunu parlatıp ortaya çıkarması anlamını taşır…

Ramazan kelimesi ise güz mevsiminin başlangıcında yağıp yeryüzünü toz ve pisliklerden temizleyen yağmur anlamına gelir. Yağmurun yeryüzünü yıkadığı gibi ramazan orucu da iman ehli olan kişileri günahtan temizler ve kalblerini kötü düşüncelerden arındırır…

Oruç kelimesi; nefsi eğilim gösterdiği ve hissettiği nefsani arzulardan alıkoymak ve menetmek anlamına gelir. Bir başka söylemle oruç;kişinin ibadet maksadıyla kendisini yemekten içmekten ve cinsi ilişkiden uzak tutmasıdır….


Nerede O Eski Ramazanlar


Karagöz ve Hacivat: Osmanlı döneminin en önemli kahramanları Karagöz ile Hacivat’tır. O zamanın televizyonsuz, telefonsuz çocukları için en güzel eğlenceydi Karagöz ile Hacivat…

Ramazan, eskiden dini olduğu kadar, aynı zamanda sosyal bir aktiviteydi. Halk sahura kadar sokaklarda olur, muhabbet, sohbet, birliktelik, paylaşım sabahın erken saatlerine kadar sürerdi. Şehirler adeta bir şenlik yerine dönerdi. Meddahlar kahve kahve dolanır hünerlerini sergiler, kukla, gölge oyunu ve orta oyunlarıyla eğlence devam ederdi.

Komşuluk ve paylaşımın ön planda olduğu herkesin mutlu olduğu iftarlar yapılırdı. Ramazan ayında udlar, kemanlar, neyler çalınarak ramazanın ruhuna uygun müzikler yapılırdı. Ramazan ayı davul ile başlar ve dile gelen maniler ile sahur sofraları kurulurdu. İftar vaktini bildiren top sesleri ile birlikte ezan sesini duymak için kapı ve pencerelerde kulaklar dört açılırdı. Ramazanın en güzel geleneklerinden biri de, zengin kişiler yardımlaşma ruhuna uygun olarak esnafların dükkanlarına uğrar veresiye defterine borcu olan ama durumu iyi olmayanlardan birinin borcunu silerdi. Ramazanın özü paylaşmak, fakir ve zengin arasın da yardımlaşmaktır. Zenginlerin yaşadıkları konakların kapıları herkese açılır ve isteyen herkes bu evlere çatkapı girip yemeğini yiyebilirdi. Ev sahipleri gelen misafirlerine bu sevaba neden oldukları için hediyeler sunarlardı…

Değerli okuyucularımız; hepimizin malumu olduğu üzere bütün dünyayı etkisi altına alan bir salgın pek çok şeyi berbat etti. Maalesef bu ramazan ‘EVDE KAL’ durumundayız ve sağlığımız için bazı sıkıntılara katlanmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. En kısa zamanda bu beladan kurtulacağımız ümidiyle hayırlı ve bereketli ramazanlar...

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap