Amasya gezimiz sırasında iki müze ziyaretinde bulundum.
Bunlardan birisi Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi. Amasya İl Kültür ve
Turizm Müdürlüğü tarafından verilen bilgilerde “Amasya’da İlhanlı Dönemi’nden
günümüze ulaşan tek eser olduğu, özellikle yapının ön cephesinin sanat
bakımından çok değerli bulunduğu, sadece Amasya Bimarhanesi’ne mahsus bir
özellik olarak kapı kilit taşında diz çökmüş vaziyette insan kabartması mevcut
olduğu, Anadolu'da müzikle tedavi yapılan ilk hastane olarak bilindiği, Müzede
Fatih Sultan Mehmet döneminin önemli hekimlerinden ve 14 yıl boyunca
başhekimlik yapmış Sabuncuoğlu Şerefeddin'in kendi yazmış olduğu ve ilk Türkçe
cerrahi eser olan Cerrahiyyetü-l Haniye kitabındaki çizimlerden yola çıkarak
yaptırılan on ayrı branştaki tıp ve cerrahi aletlerinin sergilendiği ve tedavi
yöntemlerinin gösterildiği, Sabuncuoğlu Salonu, cerrahi operasyon ve
tedavilerin yapıldığı Sabuncuoğlu Kliniği ve o dönemki hastalara uygulanan
müzikoterapide kullanılan musikinin temel aletlerini ve tedavide uygulanan Türk
Musikisi makamları hakkında detaylı bilgi edinebileceğiniz Müzik Tedavi Salonu
bulunduğu” bilgileri belirtilmektedir.”
(https://amasya.ktb.gov.tr/TR-59522/sabuncuoglu-tip-ve-cerrahi-tarihi-muzesi.html)
Müze bahçesinde tıp alanında kullanılan çok çeşitli bitkilerin yetiştirildiği
ve tanıma imkanının verildiği bir bitki okulunun olması da ayrıca çok güzel bir
yaklaşım olmuş.
Diğer bir müze ise Amasya Arkeoloji Müzesi. T.C. Kültür ve
Turizm Bakanlığı kültür portalında müze bilgisi için “1925’de kurulan Amasya
Müzesinin önceleri muhtelif binalarda hizmet verdiği, 1980 yılında şimdiki
modern binasına taşınan müzede Geç Neolitik Erken Kalkolitik Çağ’dan itibaren
Tunç Çağı, Hitit, Urartu, Frig, İskit, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu
ve Osmanlı Dönemlerine ait on üç ayrı medeniyetin eserlerini bir arada görmenin
mümkün olduğu, Müze binasının batısında bulunan müze bahçesi içerisinde Hitit,
Helenistik, Roma, Bizans, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait taş
eserlerin sergilendiği, daha önce Müzenin bahçesinde bulunan ve Selçuklu
Sultanı I. Mesud’a ait olan türbe içinde sergilenen İlhanlılar Dönemi'ne ait
14'üncü yüzyıldan kalma mumyalar müze içerisindeki özel bir bölümde
sergilendiği, İlhanlıların Anadolu’daki hakimiyetleri döneminde Amasya’da
nazırlık ve emirlik yapmış kişilere ve yakınlarına ait mumyaların bulunduğu bu
bölümün, müzenin en ilgi çeken yerlerinden birini oluşturduğu, Müzede
ziyaretçilerin amatör makinelerle fotoğraf ve görüntü almalarına izin
verilmektedir denildiği” bilgilendirmeleri yapılmaktadır. (https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/amasya/gezilecekyer/amasya-arkeoloj-muzesi)
Çok güzel bir felsefeyi yakalamış Amasya kentini gezmek ve görmek gerekiyor.
Çok güzel olanakları var. Özellikle bu bitki müzesinden yararlanarak da Trabzon için yöresel bitkilerin sergilendiği bir bitki müzesinin olması önerisini de getirmek isterim.