Gerek kamu kurumlarının gerekse özel sektör bileşenlerinin
daha çok proje yapmaları bekleniyor. Proje kelimesi sihirli bir sözcük olarak
görülüyor ve bu bakımdan ciddi kapasite artışları bekleniyor. Mevcut
ihtiyaçların projelendirilmesi ve bu projelerin destek mekanizmalarına
sunulması isteniyor. Gelecek ihtiyaçlar için ise yine projelerin üretilerek
dosyalarda bulundurulması ve olası çağrılara karşı küçük revizyonlarla
sunulması da beklenen diğer durumlardan.
Çok çeşitli hibe mekanizmaları var ve artık bütçe destekleri
projeler üzerinden verilmektedir. Kalkınma Ajansları, KOSGEB Kuruluşu, TÜBİTAK,
AB, Özel Sektör Bileşenleri çok sayıda hibe destek çağrısına çıkıyorlar ve
başarılı bulunan projeleri destekliyorlar.
Kurumların proje hazırlama kapasitelerinin geliştirilmesi
isteniyor. Danışmanlık sektörü önemli görülse de esas anlamda kurumların kendi
ihtiyaçlarının, Pazar analizlerinin ve arge faaliyetlerinin kendi bünyelerinde
incelenmesi ve kendi çerçevelerinde projelendirilmesi bekleniyor. Bu anlamda
kurumsal arge kapasitesinin ilerlemesi beklenmekte.
Kalkınma Ajansları ve Bölge Kalkınma Programları
Başkanlıkları (örneğin DOKA ve DOKAP bölgemizde), bölgenin sektörel kapasite
raporlarını çıkarıyorlar. Hangi alanlarda eksiklikler var ve hangi sektörlerin
desteklenmesi gerektiği araştırılıyor. Bölgenin turizm, sanayi, tarım, hizmet
gibi sektörler bakımından verileri elde ediliyor. Yeni şartlara bağlı olarak
istenen gelişmeler doğrultusunda destek mekanizmalarına çıkılıyor. Pazar
analizleri, ulaşım koridorlarındaki gelişmeler, hammadde sorunları, yeni
yatırımlar konuları bu kurum ve kuruluşlar tarafından ele alınarak açıklanıyor.
Bakanlıkların Stratejik Planları, Kalkınma Ajansı raporları,
Ticaret Ve Sanayi Odalarının kapasite raporları, bankaların sektörel raporları,
profesyonel danışmanlık firmalarının gerçekleştirdiği sektörel raporlar bir
bütün olarak yeni yatırımları ortaya koymaya çalışıyor.