Herkesin çeşitli konularda tespitleri oluyor. Herkes, yaşadığı yaşantıdan özümsediği tecrübeleri ile kendine yeni yol haritaları belirliyor. İnsan, belli bir tempo içerisinde hareket ederken, yaşamının bazı dönemlerinde daha fazla koşuyor, uğraşıyor. Bazen yavaş hareket ettiği dönemlerde daha başarılı sonuçlar alıyor bazen de hızlı hareket ettiği dönemlerde daha başarılı oluyor. Tecrübede belli bir noktadayım artık hata yapmam dememek gerekiyor. Çünkü her işin ayrı bir hikâyesi var ve her işten ayrı kazanımlar elde ediliyor. Tek taraflı olmamak gerekiyor. Uğraştığınız mesleğin akademik alanı ile uygulaması ve sahası ile birlikte deneyimler elde etmek gerekiyor. Sadece tek eksenli hareketlerde başarılı olunamıyor. Yaşamda da uzmanlaşmak gerekiyor. İnsanlarla daha çok kesişmek, ortaya çıkan sorunları ve sonuçları yönetmek gerekiyor. Sonuçta sadece satırları değil aynı zamanda satır aralarını da güçlendirmek gerekiyor. Geniş açıdan bakabilmek gerekiyor. Bakış açısını genişletmek gerekiyor. Konulara aşamalı sonuç olarak değil de tüm aşamaların sonucu noktasında bakmak gerekiyor. Sonucu kendi menfaat eksenimizde değil de, kendi düşündüğümüz gibi değil de objektif olan bir biçimde değerlendirmek gerekiyor. Bazen kaybetmek gerekiyor. Kaybederken de daha çok kazanmış olabiliyorsunuz. Sonuçta yaşam görecelidir.

Yaşamı iyi yönetmek, kendinizle barışık kalacak halde güzel bir ömür sürmek gerekiyor. Zaman zaman değerlendirmeler yaparken, hakim koşullar ve ideal koşullar kavramları üzerinde dururum. Bunu trafikle de benzeterek, yaşamla benzerlik kurarım. Gelişmiş Avrupa ülkelerinde, ulaştırma modlarının bütünselliği içerisinde, sürücü ve yaya davranışları noktasında, sistemlerin oturmuş olması ve gerekli modernizasyonun sağlanması noktasında ideal koşulların daha çok geçerli olduğunu belirtirim. Gelişmekte olan ülkelerde ise zaman zaman hakim koşulların ideal koşulların uygulanmasına tam olarak elvermeyeceği bir tablo oluşabilmektedir. Bu durumda hakim koşullarda olaylar gerçekleşmektedir. Profesyonel yaklaşımlar, profesyonel sistemlerin oluştuğu ve oturduğu zeminlerde daha kolay uygulanabilirdir. Bazı durumlarda doğrular ve yanlışlar birbirine karışabiliyor. Herkes kendi penceresinden kendisine göre haklı olabiliyor. Süreç içerisinde güçlenmeler, zenginleşmeler, altyapıların oturması, liyakat sisteminin yerleşmesi, olanakların artması, eğitim seviyesinin artması, bakış açısının genişlemesi, üretimin artması, daha objektif bir ortamın oluşmasıyla, zamanla çok daha kalkınmış bir ülke durumuna geleceğiz. Siyaset çözüm üreten bir siyaset olmalıdır.

Siyasetçilerin de hakim koşullar içerisinde hareket ederken; ülke koşullarını daha ideal ortamlara yöneltebilmek noktasında özellikle liyakat sistemin uygulanması noktasında, daha çok sorumluluk almaları gerekmektedir. Ülkemizin zenginleşmesi gerekmektedir. Çeşitli süreçler ve uygulamalar bakımından çok kapsamlı bir yenilik ve ileri uygulama tekniklerini ele alan ve ciddi anlamda kapasite artışlarına neden olacak uygulamaları öne çıkarmak gerekiyor. Bu noktada, yukarıda belirttiğim özellikler bağlamında, nitelikler noktasında güçlenmek gerekiyor. Bilgiye, tekniğe, donanıma, yaşam tecrübesine, olgunluğa, zenginliğe, ilerlemeye, insan kaynakları yönetimine ihtiyacımız var.