SON DAKİKA
SON DAKİKA


Doğru İşi Yapmak
25.05.2020

Ne yaptığını gerçekten bilen insanlarla yaşamak, bir iş yapmak, bir sonuca ulaşmak kolaydır. Alışveriş yapacaksa kısa sürede doğru yöntemlerle işlemini gerçekleştirir. Kararları nettir. Kararları net olmadığı zaman bile en uygun çözümü üretir ve kısa zamanda işi başarır. Bu insanlar eleştiriye açık insanlardır, doğru yönlendirme alırlar. Ancak genellikle, kendi eğilimleri ve tercihleri üzerinde ilerlerler. İşlerinde ve yaşamda “proje” mantığıyla hareket ederler.

Esasında yaşamda belli bir hedefe yönelik işlemlerin hepsinin temelinde bir “proje” kavramı yatmaktadır. Projelerde; genel amaç, özel amaç, mantıksal matrisler, doğrudan faydalanıcılar, nihai faydalanıcılar, somut çıktılar, performans göstergeleri, faaliyet zaman planlaması, bütçe planlaması, harcama aşamaları ve yöntemleri, ihale biçimleri, aksamalara karşın B ve C planları, risk planlamaları ve öngörüleri, yedek akçe konuları vb. çeşitli konular vardır.

Projelerde, faaliyet planlaması kısmında, farklı uygulama paketleri bulunmaktadır. Proje süresi içerisinde olmak üzere, bu paketlerin her birinin başlayacağı ve biteceği tarihler, dolayısıyla iş paketinin uygulama süresi tanımlanmaktadır. Projelerin, dönemi içerisinde, zamanla oluşan gerçekleşme yüzdeleri de bu tablo yardımıyla çıkarılmaktadır.

Proje; bir çerçeveli olabileceği gibi, birden çok projenin kapsandığı proje olabilir. Yani ortaya genel hedefler ve özel hedefler konmuş olabilir. Genel hedef projeleri söz konusu olduğunda, bu kapsamdaki özel projelerin bir çarpan etkisi oluşturması da ayrıca hedeflenmelidir. İdari sistemlerde, ortaya konulmuş olan proje hedeflerinin hepsinde, bu şekilde özel hedefler, genel hedefler, çarpan etkisi oluşturacak olan hedefler yer almalıdır.

Siyaset, doğruları söylemek sanatı olmalıdır. Siyaset; içerisinde tekniği ve sosyaliteyi bir bütün halinde kapsamaktadır. Teknik ve sosyal olarak doğru yaklaşımlarla siyaset yapıldığında, aynen proje mantığı gibi gelişme çarpan etkisi yani hızlı kalkınma yaşanır. Çözümlere dayalı bir siyaset, tekniği üretimi bir proje mantığıyla öne çıkaran bir siyaset uygulandığında, bu siyaseti uygulayan iktidarda muhalefette birlikte yücelir ve yükselir.

Türkiye Cumhuriyeti toplumu, bütün konuları çok kapsamlı gören, değerlendiren, yorumlayan ve doğru nabız veren bir toplumdur. Hangi kesimden olursa olsun, bilinçli ya da bilinçsiz yapılabilen algı yönetimleri ile toplum yönlendirilmeye çalışılırsa çalışılsın, toplum her zaman sağduyulu bir karar vermiştir. Bu karar da demokrasi olmaktadır. Her ne kadar algı yönetimleri yapılırsa yapılsın, toplumun seçimler sonrasında verdiği kararlar hep birlikte, Türkiye için hayırlı kararlar olmuştur.

Çünkü Ülkemizin insanlarının kararlarında, samimiyet, çaba, çile, uğraşı, azim, memleket sevgisi, düşünce vardır. Ortaya çıkan sonuçlar, Ülkemizin kararıdır. Bu konuda çok huzurluyum. Süreçlerin Ülkemizi çok daha güzel günlere, geleceğe, çok daha kalkınmış bir geleceğe, çok daha kalkınmış bir Türkiye’ye ulaştıracağından hiçbir şüphem yok.

Göstereceğimiz çabalarla, çalışmalarla, doğru kararlarla, doğru proje uygulamalarıyla, Dünya Ülkelerinin 2030 yılındaki en güçlü on ekonomisi arasında yer alırız. Bu coğrafyada, bu jeopolitik konumda, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü olması, ekonomisinin güçlü olması, dünya barışı açısından da son derece önemlidir. Dünyanın geleceği, mutlu geleceğinde, Türkiye’nin fonksiyonu olmazsa olmazdır.

Bu Covid 19 meselesi, dünyanın kendisine gelmesini de sağlayacaktır. Kinetiğin sadece ana güç olmadığı, enerjinin korunduğu ve potansiyelin de en az kinetik kadar önemli olduğu ve birbirini tamamlayıcı olduğu görülmüştür. Söylemek istediğim şu: İnsanların alışveriş ihtiyaçları değiştiğinde, sınırlandığında, dinamik koşullar oluştuğunda, toplumsal uyumun, gençliğin yani potansiyellerin değeri ortaya çıkmaktadır. Covid 19 potansiyellerin özellikle sürdürülebilir ekonomi anlamında kinetikten çok daha önemli olduğunu göstermiştir belki de.

Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum. Türkiye için şu aşamada ortaya koyulacak olan en önemli proje kanımca tasarruf ve doğru harcama projesidir. İdari yapılarda yapılan harcamalar çok dikkatli bir şekilde ele alınmalı, tasarruf ilkeleri uygulanmalıdır. Kaynaklar, tarımsal üretime, imalat sanayisinin güçlendirilmesine aktarılmalıdır. Projelerin fizibilite etütlerinin doğru yapılması ve beklenen faydayı mutlaka ortaya koyan projeler olması gerekmektedir. Bunun için de çok dikkatli bir yönetim sürecine ihtiyaç vardır. Türkiye’yi özellikle ayağa kaldıracak olan şey, belediyelerin mevcut durumda doğru teknik uygulamaları yapacak hale getirilmesidir. Bunun için farklı modeller uygulanmalıdır. Teknik belediyecilik kavramı güçlenmelidir. Bunun için, belediyeler ve kamu kurumları arasında ARGE’yi öne çıkaran ortaklıklar ve çerçevesel yapılar geliştirilmelidir. Önümüzdeki dönemler, Türkiye’nin iç huzurunu çok daha da güçlendireceği, tarımsal üretimini artıracağı, imalat sanayisini ve özel girişimleri güçlendireceği, özellikle hangi partiden olursa olsun tüm belediyeleri modernize edecek güçlü kılacak uygulamaları yapacak hale getireceği bir dönem olacaktır. Dediğim gibi, bilimi öne çıkaran güçlü Türkiye’ye hem bizim hem de Dünyanın ihtiyacı var.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap