SON DAKİKA
SON DAKİKA


Her zaman olumlu bakmak gerekli
19.07.2022

Trabzon kenti bir büyükşehir. Büyükşehir tanımlamasına kavuşturuldu. Birçok belde belediyesi kapatıldı ve ilçe belediyelerine bağlandı. Daha önceleri belde belediyelerinin olduğu yerel birimlerde yani köylerde dolaştığım zamanlarda, genelde yapılan yorumlar ‘keşke aynı statüde kalsaydık’ şeklinde oluyor. Bu genel değerlendirme acaba neden bu şekilde dile getiriliyor? Daha önceleri belde belediyelerinin daha iyi hizmet ürettiği ifade ediliyor. Sonuçta büyükşehir olma olmama konusu tartışılıyor ve belki de büyük oranda önceki belde belediye yapısı arzulanıyor. Yerel birimlerde yani köylerde belediyeler esasında oluşturduğu meclislerle ve karar alma mekanizmalarıyla hem sosyal ve kültürel açıdan hem de kalkınma konuları bakımından önemli hizmet ürettiler ve yerelin kalkınmasını sağladılar. Belirttiğim üzere büyükşehir olmayla kapatıldılar.

 

Büyükşehir belediye başkan adaylığım sürecinde bir düşüncemi dile getirirdim. Bu düşüncemi halen de savunmaktayım. Diyorum ki genel olarak köylerde muhtar seçilmek belediye başkanı seçilmekten daha zordur. Çünkü belediye başkanları siyasi partilerin gücü ve rüzgârı ile belli bir ivmelenmeye uğrayabilirler ancak muhtarlar genellikle kanaat önderi durumundadırlar. Toplum tarafından tanınan, güvenilen, sorunlarını çözebileceğine inanılan kişilerdir. Bu anlamda muhtarlar toplumsal kesişimler bakımından büyük oranda güçlü figür durumundadırlar. Bu benzetişim modelinden yola çıktığımızda yerel birim olarak köy belediyelerinde muhalefetin adayları da birçok noktada seçim kazanabiliyordu. Çünkü yerel birim tarafından iyi tanınan adaylar olarak, belli dengelerde gözetilerek belediye başkanları seçiliyordu. Belediyeler esasında köylerde hem yerel demokrasiyi güçlendiriyordu. Hem de iyi seçilen adaylarla noktasında sorunların daha iyi görülmesini sağlıyor ve pratik çözümlerin üretilmesine katkı oluşturuyordu. Sonuç olarak gelinen noktada köylerde belediye özlemi var.

 

Türkiye uzun yıllar başkanlık sistemini tartıştı. Parlamenter sistemle yönetilmekte iken yapılan düzenlemeyle birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçildi. Parlamenter sistemde müsteşarlıklar önemli hizmet üretiyordu ve bakanlıkları büyük oranda geniş bir görüş açısı ve ufukla müsteşarlar önemli oranda doğru kararlar almada destekliyordu. Türkiye bir seçim noktasına doğru ilerliyor. Bu seçim süreci, parlamenter sistemden yana olanlarla mevcut sistemden yana tercih belirtenlerin diyaloğunda gelişiyor. Esasında her iki sistemde herkes tarafından çeşitli yönlerle bazen savunuluyor bazen de çeşitli yönlerle eleştirilebiliyor. Sonucun nasıl bir sürece dönüşeceğini zaman gösterecek.

 

Esasında mevzuatlarda çeşitli değişikliklerin yapılmasının ortaya koyacağı başarı büyük ölçüde zenginleşmeye, liyakat sistemine, altyapıların güçlendirilmesine bağlı. Bir konuşmamda Trabzon Büyükşehir oldu ama felsefe olarak büyükşehir olamadı demiştim. Bu düşüncemi halen sürdürüyorum. Zenginleşen büyükşehir belediyeleri, ekonomilerini güçlü hale getiren, geri dönüşüm stratejilerini doğru uygulayan ve büyük bir ekonomik güç ortaya koyabilen büyükşehir belediyeleri elbette ki etrafına büyük bir hizmet aktaracaktır ve sorunların çözümünü sağlayacaktır. Güçlü bir yasası olan büyükşehirlerin getirilmesi yaklaşımı çerçeve bakımından doğru olmakla birlikte etkinliğini tam olarak ortaya koyamadığında sorunların kırsalda birikmesine neden oluyor ve bu durumda eski köy belediyeleri yapısına bir özlem oluşturabiliyor.

 

Müsteşarlıkların oluşturduğu katkı düzeyini bakan yardımcılıklarının tam olarak karşılayamadığını düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte bakanlıklar noktasında eski başarılı müsteşarların getirilmesinin mevcut yönetim sistemlerine büyük katkı oluşturacağını düşünüyorum.

Yaşam içerisinde ara kesitler barındırıyor. Mantıkta bir içlem kaplam ilişkisinden söz edilir. Bu içlem kaplam ilişkisi bakımından bütünsel sistemin iyi çalışması bakımından bir örnek olarak şunu verebiliriz: Eğer bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam edecek bir pozisyonda kalırsa bu sistemde bakan olarak eski müsteşarlardan büyük oranda yararlanılması önemli bir katkı oluşturacaktır.

 

Sonuçta sistemler değişebiliyor. Çeşitli yasal düzenlemelerle yönetim yapıları değişebiliyor. Ama öyle anlaşılıyor ki bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde yereli güçlü tutan, denetimi daha fazla öne çıkaran sistemler daha geçerli görünmektedir. Türkiye epeyce bir süre daha parlamenter sistemde kalmalıydı diye düşünüyorum.

 

Ama sonuçta şunu da belirtmeden edemiyorum: Sistemlerin başarısını doğrudan etkileyen konu ekonomik kalkınma ve zenginlik ve de gelişmişlik. Bu olduğunda talepler karşılanabiliyor ve sorunlar çözülüyor. Altyapıların güçlendiği, ekonominin çok daha güçlü hale geldiği bir durumda yönetim sistemleri konusundaki değişikliklerin de genel kabul görme durumu güçlenecektir. Konular bakımından bu içlem kaplam ilişkisinde Türkiye’nin çok daha çağdaş, zengin, demokratik bir yapıya kavuşacağına inanıyorum. Birikimler onu gösteriyor. 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap