SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kapitalizm Ve Sosyalizm
5.04.2022

Osi Momoh;  “kapitalizm ve sosyalizm-fark nedir” makalesinde (www.investopedia.com) Kapitalizm ve sosyalizm arasındaki farklara dikkat çekektedir. Bu anlamda aşağıda ifade edilen görüşlere yer vermektedir. Kapitalizm ve sosyalizm terimlerinin her ikisi de ekonomik ve politik sistemleri tanımlamak için kullanılır. Teorik düzeyde, bu terimlerin her ikisi de belirli ekonomik düşünce branşlarını tanımlar. Kapitalizm ve sosyalizm sistemleri arasındaki en temel farklılıklardan biri, ekonomiye hükümet müdahalesinin kapsamında değerlendirmeyle ortaya çıkmaktadır. Kapitalist ekonomik model, zenginliğin oluşturulması için serbest piyasa koşullarına dayanır. Mal ve hizmet üretimi, genel pazarda arz ve talebe dayalıdır. Bu ekonomik yapıya piyasa ekonomisi adı verilir. Sosyalist bir ekonomik modelde, mal ve hizmetlerin üretimi ya kısmen ya da tamamen hükümet tarafından düzenlenir. Buna merkezi planlama denir ve oluşturulan ekonomik yapı planlı ekonomi veya komuta edilen ekonomi olarak bilinir.

Çoğu ülke, saf kapitalizm ile saf sosyalizm arasındaki yelpazede bir yere düşen karma ekonomilere sahiptirler. Kapitalist bir ekonomide, mülk ve işletmeler bireyler tarafından sahiplenilir ve kontrol edilir. Mal ve hizmetlerin üretimi ve fiyatları, ne kadar talep oluşturdukları ve ne kadar zor ürettikleri ile belirlenir. Teorik olarak bu dinamik, şirketleri ellerinden gelen en iyi ürünleri mümkün olduğu kadar ucuza yapmaya sevk eder. Kapitalizm, işletme sahiplerini kaliteli mal üretmenin daha verimli yollarını bulmaya yönlendirmeyi amaçlar. Tüketiciler için bu dinamik, en iyi ve en ucuz ürünleri seçme özgürlüğüne sahip oldukları bir sistem oluşturma hedefi amaçlanmaktadır. Verimliliğe yapılan bu vurgu, eşitlikten daha önceliklidir. Bir toplumun tüm üyeleri arasında mal ve hizmetlerin eşit dağılımı, kapitalist bir sistemde düşük önemdedir. Kapitalizmin temelini oluşturan ekonomik teorilere göre, eşitsizlik; ekonomik kalkınmayla sonuçlanan yenilikleri teşvik eden itici güçtür. Kapitalist bir ekonomide devlet, işgücünü doğrudan istihdam etmez.

Bu, ekonomik durgunluk dönemlerinde yüksek düzeyde işsizliğe yol açar. Sosyalist bir ekonomide, devlet, başlıca üretim araçlarının sahibidir ve kontrol edicisidir. Bazı sosyalist ekonomik modellerde, işçi kooperatifleri birincil üretim araçlarına sahiptir ve bunları işletirler. Bir işçi kooperatifi, işçilerinin sahip olduğu ve kendi kendini yöneten bir firmadır. Diğer sosyalist ekonomik modeller, daha yüksek vergiler ve daha yüksek düzeyde hükümet kontrolleriyle de olsa, bireysel girişim ve mülk sahipliğine izin verir. Sosyalist ekonomi modelinin temel kaygısı, servetin adil dağılımıdır. Adil bir servet dağılımı, bir toplumun tüm üyelerinin belirli ekonomik sonuçlara ulaşmak için eşit fırsata sahip olmasını sağlamayı amaçlar. Bunu başarmak için devlet işgücü piyasasına müdahale eder. Sosyalist bir ekonomide, devlet birincil işverenlerden biridir. Ekonomik sıkıntı zamanlarında, sosyalist devlet işe alım emri verebilir, bu nedenle işçiler piyasadan özellikle talep edilen görevleri yerine getirmeseler bile tam istihdama alınabilmektedir. Bazen kendi kendime şunu diyorum. Acaba günümüz dünyasında yaşananların temelinde kapitalizm ve sosyalizm düşüncelerinin tartışması mı yatmaktadır? Esasında çok derinlemesine tartışılabilecek bir konu. Küreselleşti denilen dünya acaba gerçekte küreselleşmedi mi?

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap