Mühendislik çözüm üreten bir meslek dalıdır. Mühendislik çalışmaları bazı konularda problemler üretse de bu problemlerin çözüm stratejisi yine mühendisliğin alanına girmektedir. Mühendislik temelde birbirine zıtlık düzlemlerinde gelişen ekonomi, emniyet ve estetik faktörlerin bir uyumlaştırılması, optimizasyonu olmaktadır. Net söyleyelim. Mühendislik kısmi sorunlar üretir ve bu kısmi sorunlarda mühendislik yaklaşımları ile çözülür.

Zaman içerisinde gelişen konular bağlamında, bilimsel gerçekler ışığında konulara etkiyen öncelik faktörleri ve değişken yönetimi koşulları değişmektedir.

1940’lı yıllara kadar asfalt kaplamaların soyulmasında öncelik faktör olarak asfalt bağlayıcı düşünülmekteydi. 1940’lı yıllarda ise getirilen yaklaşım asfalttan daha önemli etkiyi agreganın (mıcırın) yapacağı şeklindeydi.

Ancak, gelişen yıllarda rafineri teknolojisinin gelişmesi, ham petrolün içerisinden çok daha fazla farklı maddelerin elde edilmesi karşısında bitümlü bağlayıcıların yapıştırıcılık özelliği (adhezyon) azalmaya başladı. Çünkü asfalt, ham petrolden üretilmekteydi. Bu rafineri ile ayrıştırma süreçleri asfaltik bağlayıcıların yapışma gücünü azalttı.

Bu durum teknolojik ilerlemeden kaynaklanan bir durum olarak, asfaltın bağlayıcılık gücünün artırılmasına yönelik bir ilgi alanı doğurdu.

Artık günümüzde asfalt katkısı dediğimiz zaman bunu artık zorunlu görüyoruz. Yolun sınıfı ve özelliği ne olursa olsun artık bu koşullarda katkı kullanımı bu gerçeklerden dolayı bir zorunluluk olmuştur.

Mevcut performansın korunması, mevcut performansın elde edilmesi ya da daha yüksek performansların alınması için katkı kullanımı bir zorunluluk olmuştur.

Bu gerçekler karşısında bitümlü bağlayıcının (asfalt) sarma özelliklerini güçlendiren katkılara gereksinim var. Asfaltı kimyasal olarak değiştiren, modifiye eden katkılar birkaç on yol öncesine kadar bir tercih olurken, günümüzde artık bir zorunluluk olmuştur.

Belediyelerimizde bu anlamda asfalt üretim süreçlerinde asfaltı ve asfalt karışımları modifiye eden kimyasal olarak değiştiren katkıları doğru bir stratejiyle uygulamak ve doğru dizaynları yapmak durumundadır. İleriki süreç için yol kaplama bozulmaları bu anlamda daha kapsamlı olarak analiz edilmelidir. Teknolojik gelişmeler yakından takip edilmelidir.

Yazının başında değerlendirdiğimiz gibi, bilimsel gelişmeler bilimsel gerçekleri ve bu gerçeklerin önem derecesini değiştirebilmektedir. Bu konuya bir örnek olarak da ham petrolün ileri damıtılması ve trafik kompozisyonlarının gelişime bağlı olarak artık asfaltta katkı kullanımının bir zorunluluk olarak değerlendirilmesi gerekliliği belirtilebilir.