Yapı yaklaşık maliyetleri her yıl yayınlanır. Açıklanan
yapı yaklaşık maliyetlerinin yüklenici karı ve genel giderler olarak açıklana
rakamları piyasadaki imalat gerçekleşme rakamlarını iyi yansıttığını
düşünmekteyim.
Ayrıca gayrimenkul değerlendirme yöntemlerinden birisi de
kira üzerinden değer tespiti yapmaktır. Yaygın kabul gören anlayışlardan birisi
de gayrimenkulün yirmi yıllık kira getirisi karşılığının satış bedeli
olabileceği yönündedir.
Şu anda inşaat imalat fiyatlarına bakıldığında bu
fiyatların yirmi yıllık kira gelirleri ile karşılaştırılması durumunda bir
uyumsuzluk olduğunu değerlendiriyorum.
Bir örnek vermek gerekirse piyasa şartlarında iki buçuk
milyon Türk Lirası denilen bir konutun örneğin kirasının 4000TL olacağından
hareket edersek 20 yıllık kira karşılığı olarak yaklaşık bir milyon TL bir
bedel ortaya çıkmakta bu durum da belirtildiği üzere yapı yaklaşık maliyetleri
ile kira üzerinden yapılan değerlendirmelerin örtüşmediğini göstermektedir.
Bu uyumsuzluğun nedeni ne olabilir.
Bu konuda çeşitli yaklaşımlar getirilebilir.
Planlı gelişen şehirlerde, şehircilik esaslarına uygun
olarak geliştirilen modern kentlerde bu tür çelişkiler yaşanmamaktadır.
Arsa fiyatlarının konut fiyatlarına göre daha çok
yükseldiğini genel olarak belirtmekte doğru olabilecektir.
Özellikle bu Covid sürecinden sonra müstakil yaşama
yönelim, kırsal koşullarını daha cazip hale getirmiştir.
Trabzon için bu fiyat uyumlarının yakalanmasında, elbette ulusal ölçekteki ekonomik
göstergelerde üretim ekonomisinin her alanda güçlenmesiyle oluşacak tablonun
katkısı önemli ve belirleyici olacaktır. Genel olarak bu fiyat uyumsuzluklarının
giderilmesi için üretim ekonomisinin güçlenmesi ve çeşitlenmesi gerekiyor.
Tarımsal üretim, imalat sanayi alanındaki üretim, turizm gelirlerinin artışı
vb. topyekûn kalkınma ile artan üretim ekonomisi rekabet yeteneğini de
güçlendirecek, ihracatı artıracak ve kalkınma oluşturacaktır.
Bu durumda piyasal koşulların yerine oturacağını ve
dengenin yakalanacağını düşünüyorum. Bu şartlarda Trabzon için imalat
fiyatlarından yola çıkarak belirlenen satış bedellerinin; çoğu proje için
şehircilik ilkelerinden hareketle hayal olacağını değerlendirmek yanlış olmaz.
Ulusal ölçekteki ekonomik imkanların güçlenmesi,
ekonominin dengede olması ile Trabzon’da bu sorunsal açısından olumluluk
gösterecektir, olumluluk sağlayacaktır. Ancak unutulmaması gereken konu olarak,
Trabzon Güney Çevre Karayolu yapılmadan Trabzon’da inşaat sektörünün
sorunlarını özellikle satış bedelleri anlamında bütünsel anlamda
yönetemeyeceğini değerlendirmekteyim.