Balıkesir Ekonomik Ödüller töreninde (8 Aralık 2015) konuşan Erdoğan; “Ben, bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, devleti öyle yönetmek istiyorum” dedi. Salondaki iş insanları da alkışladı! Siyasette bu görüşü ilk kez Turgut Özal dillendirmişti. Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine” geçince, T.C Devletini özel şirketi imiş gibi yönetti!

Dünyada, Erdoğan’ın yönetimi gibi bir uygulama var mı? Hayır! Çünkü; Şirketin patronu bellidir. Başkan ve yönetim kurulu şirketi yönetir. Demokratik devletin ise patronu belli değildir. Kuvvetler ayrılığı esastır. Eğer bu esas kaldırılırsa, o devlet, demokratik devlet olmaktan çıkar, bizdeki gibi “Tek Adam” veya “Dikta Devleti” olur! Böyle bir devlette ne kural vardır ne kaide! Şirket yönetimi genelde iki temel kurala dayanır.

1) Kar etmek, 2) Elde edilen karın bir bölümünü hissedarlara dağıtmak.

Devlet ise kar etmek temeline dayanmaz. Tam tersine alınan vergileri kullanarak, toplum yararına, gerektiğinde zarar etmeyi göze alarak iş yapar. Demokratik devletin, zarar ediyor diye THK batırması, orman yangınlarını bilerek önlememesi düşünülemez… Bir ilginç örnek verelim… Devleti anonim şirket gibi yönetmek isteyen Erdoğan yönetimi, Van Depremi (7,2) sonrasında (604 vatandaşımız ölmüş, 4152 vatandaşımız yaralanmıştı) tüm olanaklarını seferber edip 1 yılda 15.431 konut yaptırmış ve hak sahiplerine 2 YIL ÖDEMESİZ, 20 YIL TAKSİTLE teslim etti!

51 yıl önce yani 1970 yılında Gediz Depremi (7,2) oldu. 1086 vatandaşımız öldü, 1258 vatandaşımız yaralandı. 9401 bina yıkıldı, 9098 bina ağır hasarla kullanılamaz hale geldi. Demirel Hükümeti 15.000 tek katlı evi, 1 yıldan az bir sürede tamamlattı ve ihtiyaç sahiplerine “BEDELSİZ” olarak teslim etti.

VAN depremi sonrası yapılan evler bugün harabeye dönmüş durumda. Gediz deprem evleri halen kullanılmakta. Van’da yapılan harcamanın maliyetini ne bakanlar ne de milletvekilleri dahil kimse bilemez. Bırakın bilmeyi, soramazlar bile! GEDİZ depremi harcamaları ise TBMM’de denetlenmiştir, evrakların tamamı devlet arşivinde durmaktadır…

T.C Devletini, anonim şirket gibi yöneten “TEK ADAM” yönetimine Türk milleti adına soralım. Soralım ama yanıt alamayacağımızı de biliyoruz. Amacımız tarihe not düşüp, Yüce Divan için belge biriktirmek! Tek Adam yönetimlerinde, liderin beyanı esastır. Erdoğan, Suriyeli kaçaklara önce 40 milyar dolar harcadıklarını söyledi. Bu rakam sonra 60 milyar dolara daha sonra 80 milyar dolara kadar çıktı.

Bu paranın ne kadarını milli bütçeden harcadınız? Bütçenin hangi faslından harcama yaptınız? Hangi devletlerden, ne kadar para aldınız? Suriye ve Libya’da önce ÖSO ordusuna, sonra radikal dinci örgütlerin militanlarına ne kadar para harcadınız? Bu paraların kaynağı nedir? Hala harcamaya devam ediyor musunuz? Türk milleti adına görev yaptığınız ve her şeyin sahibi Türk milleti olduğuna göre, bu yapılan harcamaların kaynaklarını, belgelerini, makbuzlarını Türk milleti ile lütfen paylaşır mısınız?

Aziz Türk milleti; tüm bu kaynaklar, paralar sizindir. Suriye’de, Libya’da şehit olan evlatlarımız da sizin yavrularınızdır. Ne paraların ne de yitirdiğimiz çocuklarımızın “TEK ADAM” ile “SARAY” ile hiç ilgileri yoktur. 83 milyon insan, bir avuç Badem tarafından soyulmak için mi çalışıyoruz? Bademler bizleri yolunacak kaz olarak mı görüyor?

Şimdi Erdoğan’ın, Türk devletini niçin özel şirketi gibi kullanmak istediği net olarak anlaşıldı mı? Ne yaparsa yapsınlar, hangi yalanı söylerlerse söylesinler sonları ibretlik olacak. Bademlerin de, Püskevitçilerin de, Talibansever Perinçekçilerin de…

Sağlık ve başarı dileklerimle…