SON DAKİKA
SON DAKİKA


Emireri Yüsek Yargı
10.09.2021

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş; “İnanç, insan ile Allah arasında olsun isterler! Evine yansımasın, ticaretine yansımasın, adaletine, yargısına yansımasın isterler. Görüyorsunuz ya ortalığı ayağa kaldırıyorlar!”

T.C Anayasası Başlangıç Kısmı 5’inci Paragraf; “Hiçbir faaliyetin Türk Milli menfaatlerinin, Türk Varlığının, Devleti ve Ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk Milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve Laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı…”

Bu iki paragraftan biri, yürürlükteki Anayasamızdadır. Hani Laiklik ilkesinin değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği, hiç kimse veya organın kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamayacağı ve hepimizi bağlayan Anayasadan! Diğeri, Anayasanın 136 maddesine göre, laiklik ilkesi doğrultusunda çalışması emredilen bir “Anayasal Kurumumuzun” başına atanmış, kamu görevlisi…

Erbaş, ilk defa mı Anayasa’yı ihlal suçu işliyor? Erbaş, Anayasa ihlal suçunu bilmeden, cehaletinden mi işliyor? Elbette ki hayır! O tam bir Laik Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı militan gibi davranıyor. Bademlerin, Cumhuriyeti yıkıp yerine Federe İslam Devletini kurmasının, işaret fişeği rolünü oynuyor. Eline kılıç alır minbere çıkar, onun o minberde özgürce konuşmasını sağlayan kişiye, Türk Devletinin Kurucusu Büyük Atatürk’e en ağır hakaretler eder. Ortada Anayasa ihlal suçu var, Atatürk’ü Koruma Kanununa muhalefet suçu var! Kimse bir şey yapabiliyor mu bu densize? Yapamıyor! Çünkü Bademler Yüksek Yargıyı emirleri altına almış! Başka bir deyişle, Yüksek Yargı üyelerinin, bir FETÖ’ye biat etmekten, bir Bademlere selam durmaktan beyinleri, kişilikleri yanmış!

Ülkedeki bazı üniversitelerde İstiklal Marşımız Arapça okunuyor! Büyük Atatürk’ün resimleri ters asılıyor! Gazeteciler, yazarlar sokak ortasında kalleşçe saldırıya uğruyor! Ne emniyet görüyor ne savcılıklar… Peki yapılacak bir şey yok mu? Anlaşıldı ki hukukla ve bu hukuk insanlarıyla bir yere varamayacağız! Çünkü, aynen “Ananı belleyen kadı, kimi kime şikayet edelim” durumundayız. Mademki kadı kanun tanımıyor, milletinin hakkını korumuyor ve eşkıyaya teslim olmuş, o zaman deyişteki o şerefsiz kadıya kimden korkması gerektiğini göstereceğiz.

Ülkenin herhangi bir yerinde, Atatürk’ün resmi kasten bir binaya ters mi asıldı, polisi, savcısı görevini yapmadı mı, Atatürk’e hakaret ederek suç işleyen kişiler, oranın DOĞRU Parti yetkilileri tarafından demokratik bir şekilde mutlaka protesto edilecek. Hem üniversite veya resmi daire önünde hem evinin önünde hem de çarşıda! En azından kafasına bir adet çiğ yumurta yiyecek!

Polis, savcı, vali yine görevlerini yapmadılar mı, o zaman DOĞRU Partililer sadece bana haber verecekler. Oraya gidilecek ve Doğru Partili kadınlarla birlikte Büyük Atatürk’ün resmi nasıl asılırmış, o şerefsizlere göstereceğiz. Polis, savcı, vali, komutan bize müdahale etmeye kalkmasınlar, onları da öyle ilginç şekilde protesto ederiz ki, vallahi de billahi de sokağa çıkamaz hale gelirler. Yettiler artık. Ya maaşınızı ödeyen Türk milletinin sevdiklerini ve haklarını koruyun, ya da istifa edip hangi tarikatın beslemesi iseniz oraya gidin… Sağlık ve başarı dileklerimle…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap