Bazı okurlarım benim çok sert
yazdığımı, bazı yazılarımda “farklı fikirde” olanlara hakaret ettiğimi
söylüyorlar, yazıyorlar. Bu okurları dört gruba ayırabiliriz;
*Kürtçü, bölücü, şeriatçı,
cemaatçi, tarikatçı Türkiye Cumhuriyeti düşmanları,
*AKP’li olup, yolsuzlukları,
soygunları, rüşvetleri gördükleri halde susanlar, ama AKP’ye söz söylenmesine
kızanlar.
*AKP ile ticari işi olan, mücahit,
müteahhit ve her şeye müsait takımı.
*Gerçekleri görmek istemeyen,
muhtemelen parasını şimdiden yurtdışına aktarmış, “vatan” kelimesini
yiyip-içip-dışkılarını bırakacakları arazi parçası zanneden, tuzu kuru
“oğlaklar.”
Değerli okurlar; siyasi nezaketi
de, siyasi terbiyeyi de çok iyi bilirim. Hak etmedikçe kimseye hakaret etmem,
edemem. Bir insanı incitmeyi hiç istemem. Fakat bildiğim doğruları adamın
yüzüne karşı söyler, yazarım. Ben, rahmetli babamdan dokuz yıl fazla yaşamışım.
Cennetmekân Büyük Atatürk’ten tam tamına on beş sene fazla yaşamışım. Bu aziz
millet beni TC Devletinin en tepe noktalarına kadar taşımış. 72 yaşına gelmiş
olan ben, şimdi Türk milleti boğazlanırken mi susacağım?
Benimle beraber görev yapmış
cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar korkudan sinip köşelerine çekilmişken,
çoğu Saray’a bekçi olma onursuzluğunu kabullenmişken, ben suskun kalabilir
miyim? Susarsam ne kendime saygım kalır ne de eşimin ve çocuklarımın yüzüne
bakabilirim. “Hain” kelimesini de hak edenler için kullanırım. Konu Türkiye
olunca, “Hain” sadece tek başına, ihanet eden değildir. İhaneti görüp de,
eliyle, diliyle, fikriyle müdahale etmeyen de haindir.
Ülke uçuruma giderken, ülkenin
yasaları paspas edilirken susan-görevini yapmayan devlet görevlilerinin
aldıkları maaş haram, kendileri ise haindir.
Kurtuluş Savaşımızda, Atatürk’ün
önderliğinde Türk milleti, dişiyle tırnağıyla, canıyla emperyalist ordulara
karşı özgürlük mücadelesi verirken, sinenler, İngilizlerin, Fransızların
kucağına oturan “Kürtçü-Bölücü seccade şeytanlarının” tümü haindir. Bugün aynı
işi yapmaya devam eden torunları,
“Federe İslam Devletini” kurmaya,
“Büyük Kürdistan” devletini İsrail ve ABD adına oluşturmaya çalışanlar,
haindir.
-Eline silah alıp (gerekçesi ne
olursa olsun) Türk askerini, Türk polisini, on binlerce bebesini, dedesini,
kadınını, gencini öldürenler haindir.
-Bu hainleri kendi bölgesinde barındıran,
üzerimize salan, ülkemizin ekonomik kaynaklarının çarçur edilmesine sebep
olanlar haindir.
-TC yasalarına göre suç işlemiş ve
elindeki silahı bırakmamış katillerle, TC devletini bir “Çadır Devleti” yerine
koyarak, kanunsuz olarak görüşüp, anlaşma imzalayanlar haindir.
-TC ismini silmeye kalkanlar, Türk
bayrağını yakanlar, Türk milletinin ekmeğini yiyip, “Türk milleti” adını
ortadan kaldırmaya çalışanlar haindir.
-Türk milleti huzurunda “namusu ve
şerefi” üzerine yemin edip, bu yeminini tutmayanlar katmerli haindir.
Bunlara “hain” demeyen zaten Türk
milletinin bir ferdi olma şerefini hak etmemiş demektir. Onlar da ellerinden
geleni artlarına koymasınlar.
Değerli okurlar; kişilere
yaptıkları işlerle seslenilir; hırsıza hırsız, sadaka dolandırıcılarına
dolandırıcı, haine de hain diyeceğiz. Bunu yüksek sesle haykırmaktan da geri
durmayacağız. Yazdıklarımızdan kimin canı yanıyorsa, Adli makamlara başvursun.
Hiç olmazsa gelecek nesillere “resmi belge” bırakmış oluruz.
Sağlık ve başarı dileklerimle…