Türk Ceza Kanunu’nun 77’nci maddesinde “kasten öldürme,
kasten yaralama, işkence, eziyet, köleleştirme, kişi hürriyetinden yoksun
kılma, bilimsel deneylere tabi kılma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların
cinsel istismarı, zorla hamile bırakma, zorla fuhşa sevk etme” gibi suçlar
insanlığa karşı işlenmiş sayılır.
Vatanımızın en güzel ormanları, yerleşim yerleri on gündür
cayır-cayır yanıyor. Orman işçileri, belediyeler, jandarma, yerel polis ve
vatandaşlar canları pahasına yangını söndürmek için çalışıyorlar! Bu yazıyı,
AKP’yi yangın söndürmedeki başarısızlığı için yazmıyorum. Benim için artık AKP
yok hükmündedir. AKP’nin aldığı nefes bile Türk Milleti için zarardır. AKP,
elini attığı her dalı kurutmuş, uğursuzluk saçan bir kuruluş haline gelmiştir.
Benim bugünkü yazıma kaynak olan düşünce, DOĞRU Parti Genel
Başkan Yardımcısı Sayın Sedat Şenerman’dan gelen bir mesajdır; “Bilinç sahibi
uyanık insanlar, insanlaşamayanların açtıkları dertlerle canları pahasına
yangın alanlarında örnek alınacak davranışlarla vatanı, toprağı, canlıları
kurtarmaya çalışıyorlar.
YANGINDAN, HAYVAN HAYVANI KURTARIYOR! Ülkeyi, milleti,
devleti koruyup kollamakla görevli MAAŞLI görevliler uykuda mı?” Bu mesaj beni
çok düşündürdü ve sizlerle paylaşmak istedim! Ağzına aldığı bir kedi yavrusunu
ateşten çıkaran köpeği gördük. T.C Vatandaşları olarak bizlerin “Benim Milli
Ordum nerede” diye sormaya hakkımız yok mu? Bir hayvanın diğer bir hayvana
gösterdiği hassasiyeti yardımı, Türk Ordusu vatandaşlarından nasıl esirger?
Türk Ordusu çağırır, koşa koşa gideriz. Evladını gönder der,
göndeririz. Vergilerimizden oluşan bütçeden pay alırlar. Lojmanlarından,
maaşlarına, altlarındaki arabalara kadar ne isterlerse veren Türk Milleti,
cayır-cayır yanarken yanında ordusunu görmek isterse, çok şey mi istemiş olur?
Ne dersiniz Türk Ordusunun Paşaları? Emrinizde her türlü
olanak varken, sizin ölen yanan vatandaşlarımızı ve milli varlıklarımızı
korumak yerine, uzaktan seyretmeniz çok mu güzel? Gerçi sizler, kendinizden
başka kimseyi düşünmezsiniz! Düşünseniz, Genel Kurmay Başkanınızı “Terör Örgütü
Kurmak” suçlamasıyla zindana attıklarında pantolon giyen biriniz, ufacık bir
tepki gösterirdi.
Ama rütbeler ve makamlar tatlı geldi değil mi?
Aziz Türk Milleti; 20 yıldır, laik Cumhuriyetin değerlerinin
ve kurumlarının, siyasi ahlakın çökertilmesini, ülkenin soyulmasını film seyreder
gibi seyrediyorsunuz. İnanıyorum ki bizim yıllardır yaptığımız mücadeleyi de,
basit bir siyasi kavga olarak değerlendirdiniz. Takdir sizindir! Bizler Kuvayı
Millicileriz. Tek başımıza kalsak da bu yobaz takımıyla ölümüne mücadele
edeceğiz.
Herkes şunu iyi bilmeli, ezberlemeli! Biz tarihe not
bırakıyoruz. Bu notlar asla silinmez. Bu dönemde, Türk Ordusu Komuta Heyeti,
MİT Başkanı, Güvenlikle ilgili birimlerin başkanları, görevini yapmayan devlet
memurları “İnsanlığa Karşı Suç İşlemekle” yargılanacaklardır.
Türk Milletini düşünmeyen, kendi menfaatini Türk Milletinin
menfaatinin önüne koyan kim varsa, ne kadar sürerse sürsün, yargılanacaklar ve
devletten kovulacaklardır. DOĞRU Parti iktidarında, Devlet tamamen vatandaşının
emrinde ve yanında olacaktır.
Dikkatinizi çekti mi bilmem; Eline kılıç alıp, minberden
Atatürk’e hakaret eden Diyanet İşleri Başkanından, yangınla ilgili bir söz,
herhangi bir yardım kampanyası duydunuz mu? Duyamazsınız!
Türk’e düşman, İhvan ve El-Kaide’ye dost Diyanet tam da
böyle olur işte…
Sağlık ve başarı dileklerimle…